Avantajlar:

 * Daha uzun menzil: Yakıt pilli araçlar, bataryalı elektrikli araçlara kıyasla daha uzun menzile sahip olabilirler.

 * Hızlı dolum: Yakıt dolumu, batarya şarjına göre çok daha hızlıdır.

* Çevre Dostu: Hidrojen yakıt hücreleri, egzoz emisyonu olarak sadece su buharı üretirler. Bu da çevreye herhangi bir zarar vermez.

 * Sessiz Çalışma: Hidrojenle çalışan araçlar, elektrikli araçlar gibi sessiz bir şekilde çalışırlar. Bu da sürüş konforunu artırır.

Dezavantajlar:

 * Yüksek maliyet: Yakıt pilli araçların üretim maliyetleri, bataryalı elektrikli araçlara göre hala daha yüksektir.

 * Hidrojen altyapısı: Hidrojen dolum istasyonlarının sayısı, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde henüz yeterli değildir.

 * Hidrojen üretimi: Hidrojenin üretimi, genellikle fosil yakıtlardan yapılmaktadır, bu da çevresel faydalarını azaltabilir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından hidrojen üretimi ise henüz yaygınlaşmamıştır.

Mevcut Durum:

 * Pazar payı: Yakıt pilli araçların pazar payı, bataryalı elektrikli araçlara kıyasla hala çok düşüktür.

 * Model seçenekleri: Piyasada sınırlı sayıda yakıt pilli araç modeli bulunmaktadır.

 * Altyapı gelişimi: Hidrojen altyapısı, özellikle bazı ülkelerde hızla gelişmektedir.

 * Teknolojik gelişmeler: Yakıt pili teknolojisi sürekli olarak gelişmektedir, bu da maliyetlerin düşmesine ve verimliliğin artmasına yardımcı olabilir.

Gelecek Beklentileri:

Yakıt pilli araçların geleceği, hidrojen altyapısının gelişimi ve maliyetlerin düşmesine bağlıdır. Eğer bu engeller aşılabilirse, yakıt pilli araçlar, özellikle uzun yolculuklar ve ticari araçlar gibi belirli alanlarda önemli bir rol oynayabilirler.

Türkiye'deki Durum:

Türkiye'de yakıt pilli araç teknolojisi henüz gelişme aşamasındadır. Hidrojen altyapısı sınırlıdır ve yakıt pilli araç modelleri de piyasada bulunmamaktadır. Ancak, Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli, gelecekte hidrojen üretimini artırma ve yakıt pilli araçların kullanımını yaygınlaştırma potansiyeli sunmaktadır.

Hidrojenle çalışan araçların çalışma prensibi:

Hidrojenle çalışan araçlar, aslında elektrikli araçlara oldukça benzemektedirler. Onlar da elektrik motoruyla hareket etmektedirler. Ancak, onları diğer elektrikli araçlardan ayıran en önemli fark, elektrik enerjisini bataryalardan almak yerine, bir yakıt hücresi içinde hidrojen ve oksijenin tepkimeye girmesiyle elektrik üretmeleridir.

Hidrojenle çalışan araçların çalışma prensibi şu şekildedir:

 * Hidrojen Depolama: Araçta bulunan özel bir tankta hidrojen gazı depolanır. Bu tanklar, hidrojeni güvenli bir şekilde saklamak için tasarlanmıştır.

 * Yakıt Hücresine Giriş: Depodaki hidrojen, yakıt hücresine gönderilir. Yakıt hücresi, hidrojenle çalışan araçların kalbidir ve elektriğin üretildiği yerdir.

 * Elektrokimyasal Tepkime: Yakıt hücresinde hidrojen ve oksijen gazları bir araya gelir. Bu gazlar, özel bir katalizör sayesinde kimyasal bir tepkimeye girerler. Bu tepkime sonucunda elektrik, su buharı ve ısı açığa çıkar.

 * Elektrik Üretimi: Yakıt hücresinde üretilen elektrik, aracın elektrik motorunu besler. Elektrik motoru, tekerlekleri döndürerek aracı hareket ettirir.

 * Su Buharı ve Isı: Tepkime sonucu oluşan su buharı, egzozdan dışarı atılır. Yani, hidrojenle çalışan araçların egzozundan sadece su buharı çıkar, bu da onları çevre dostu bir seçenek haline getirir. Tepkime sırasında oluşan ısı da araç içinde kullanılabilir.

 * Batarya Desteği (Bazı Modellerde): Bazı hidrojenle çalışan araçlarda, yakıt hücresine ek olarak küçük bir batarya da bulunmaktadır. Bu batarya, hızlanma gibi durumlarda ek güç sağlamak veya yakıt hücresi çalışmadığı zamanlarda aracı hareket ettirmek için kullanılabilir.

Özetle, hidrojenle çalışan araçlar, hidrojen ve oksijenin elektrokimyasal tepkimesiyle elektrik üreten ve bu elektrikle hareket eden araçlardır. Bu sayede çevreye sadece su buharı yayarlar ve geleceğin temiz ulaşım çözümlerinden biri olarak görülmektedirler.

Evet, hidrojenle çalışan araçlar elektrikli araçlara rakip olabilir. Hidrojen, gelecekte elektrikli araçlara kıyasla daha önemli bir alternatif olabilir.

Sonuç:

Hidrojenle çalışan araçlar, özellikle uzun menzil ve hızlı yakıt dolumu gibi avantajları sayesinde elektrikli araçlara önemli bir rakip olabilirler. Ancak yüksek maliyet ve altyapı eksikliği gibi dezavantajların da aşılması gerekmektedir. Gelecekte hidrojen teknolojisinin gelişmesiyle birlikte hidrojenle çalışan araçların daha da yaygınlaşması beklenmektedir.

Gazi Ü. Teknoloji Fak. Otomotiv Müh. Bölümü