YAZARLAR

G[A]
G[A]
05 Nisan 2025 Cumartesi, 16:36

Bir Gün Gideriz, Kalır Şarkımız: Dava, Mücadele ve Miras

“Bir gün olur biz de gideriz / Kalır dillerde şarkımız bizim...”

— Necip Fazıl Kısakürek

Bazı dizeler vardır ki zamanı aşar, bir çağın ötesinden seslenir bize. Necip Fazıl Kısakürek’in “Bizim Şarkımız” şiiri de bu seslerden biridir. Hem bir veda hem de bir diriliş çağrısıdır. Geçiciliğin içinde kalıcılığı, faniliğin içinde ideali fısıldar.
Bu satırların ilhamı, Osmaniye’de yayın yapan Hasret Gazetesi’nin yayın yönetmeni, kıymetli gazeteci ve yazar dostum Hasan Kılıç’ın sosyal medya paylaşımından doğdu. Kıymetli yorumları, bu yazının oluşmasına vesile oldu. Kendisine gönülden teşekkür ediyorum.

Necip Fazıl, “Bizim Şarkımız”da geride bırakılacak en kıymetli şeyin bir duruş, bir miras, bir fikri hat olduğunu söyler. O şarkı; yalnızca geçmişe ait değildir. O şarkı; bir davanın, bir milletin mücadesinin, bir medeniyet ülküsünün yankısıdır.
Tıpkı 4 Nisan 1997’de ebediyete irtihal eden Başbuğ Alparslan Türkeş’in bıraktığı miras gibi...

Bir Başbuğ’un Bıraktığı Şarkı: Millî Doktrin, Fikri Hâkimiyet
Türkeş, sadece siyasi bir lider değil; fikri olan, ideali olan, medeniyet inşasına dair net vizyonlar taşıyan bir dava adamıydı. Onun “9 Işık Doktrini”; sadece bir siyaset metni değil, Türk milliyetçiliğinin sosyal adaletle, ahlakla, kalkınmayla ve yüksek insan idealiyle buluştuğu fikri bir haritadır.

Necip Fazıl’ın “kurtulur dil tarih ahlak ve iman” dizesiyle işaret ettiği manevi diriliş, Türkeş’in Türk gençliğine yüklediği misyonla birebir örtüşür. Ona göre millet; ancak kökleriyle barışık, tarihiyle bilinçli, ahlaken sağlam ve inançla yoğrulmuş bir gençlikle ayağa kalkabilirdi.

Bugün, 28. ölüm yıldönümünde Başbuğ Türkeş’in şarkısı hâlâ bu topraklarda yankılanıyor. Ve bu şarkı, sadece geçmişin yankısı değil; geleceğin ilham kaynağıdır.

Mirası Taşıyan Kadrolara ve Bilge Lidere Vefa
Bu kutlu yolculuk bugün de devam ediyor. Başbuğ’un emanetini sırtlanan kadrolar, onun izinde kararlılıkla yürümeye devam ediyor. Özellikle de bu mücadelenin sembolü haline gelen Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı, Bilge Lider Sayın Devlet Bahçeli’ye, hem vefamız hem de teşekkür borcumuz vardır.

Sayın Bahçeli’nin geçirdiği 66 günlük tedavi süreci ardından yeniden görevine dönmesi, sadece MHP camiası için değil, tüm Türkiye için bir moral vesilesi olmuştur. Kendisine sağlık, afiyet ve hayırlı hizmetler temenni ediyoruz.

Cumhur İttifakı ve Terörsüz Türkiye İdealine Doğru
Günümüz siyasal ikliminde, Cumhur İttifakı, sadece bir seçim birlikteliği değil, bir milletin yeniden diriliş projesidir. Devlet aklıyla, millet vicdanını buluşturan bu yapı, özellikle “terörsüz bir Türkiye” idealini sahiplenmiş, sadece güvenliği değil; birlik, beraberlik ve gelecek tasarımı açısından da bir vizyon sunmuştur.

Bu bağlamda MHP’nin, devletiyle ve milletiyle kenetlenmiş bir yapının ideolojik omurgasını temsil ettiğini görmek gerekir. Terörle mücadelede kararlılık, dış politikada denge, içeride milli bütünlüğün inşası noktasında, bu vizyonun önemi her geçen gün daha net şekilde anlaşılmaktadır.

Ve O Şarkı Hâlâ Söyleniyor...
Şiir şöyle biter:“Bir gün akşam olur biz de gideriz / Kalır dudaklarda şarkımız bizim.”
Evet, bizler birer birer gideriz…
 Ama geriye kalan; mücadelemizdir, duruşumuzdur, inancımızdır.
Ve o şarkı hâlâ söyleniyor.
Başbuğ’un haykırışıyla, Necip Fazıl’ın duasıyla, milletin sevdasıyla...
Geçmişten geleceğe uzanan bu şarkı, susmayacak.
 Çünkü o şarkı, bu milletin kaderiyle yazılmıştır.

Not: Bu yazı, kıymetli gazeteci-yazar Hasan Kılıç’ın sosyal medya paylaşımından esinlenerek kaleme alınmıştır. Bu vesileyle hem kendisine hem de bu yolda emek veren tüm kalemlere teşekkür ederim.

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)