1 Haziran 1946’da Kerkük’te dünyaya geldiğinde, belki de kimse onun ileride hem çocuk sağlığı biliminin hem de üniversite yönetiminin tarihinde böylesine derin izler bırakacağını öngöremezdi. Mahalle mektebinin disiplinli sıralarında başlayan eğitim hayatı, Türkçe’nin melodisiyle harmanlanan bir kültür mirasıyla şekillendi. İlk ve orta öğrenimini Kerkük’te tamamladı; memleketine olan aidiyetini, mesleki adanmışlığının temel direği yaptı.

1960’ların İstanbul’u, tıp fakültelerinde hem bilimsel rekabetin hem de idealizmin yoğun yaşandığı, ülke gündeminin çalkantılı olduğu yıllardı. 1969’da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olur olmaz, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda asistan olarak göreve başladı. 1973’te uzmanlığını aldı. O günden itibaren, kliniğin sessiz ama etkili bir gücü, öğrencilerin güvenle sığındığı bir liman, meslektaşlarının her zaman danıştığı bir akıl oldu.

1976–1978 yılları arasında Glasgow Üniversitesi Royal Hospital for Sick Children’da pediatrik nefroloji eğitimi aldı. Bu yıllar, onun bilimsel vizyonunu genişleten, Türkiye’ye döndüğünde kuracağı klinik ve akademik altyapının temel taşlarını yerleştiren bir dönüm noktasıydı. Kısa sürede, ülkemizde pediatrik nefrolojinin öncü isimleri arasında anılmaya başladı.

Glasgow dönüşünde, araştırma ve eğitimde yoğun bir tempo ile çalıştı; 1978’de doçent, 1983’te profesör oldu. Akademik kimliğini disiplinlerarası yaklaşımla, kanıta dayalı tıp anlayışıyla ve genç hekimlere gösterdiği yol gösterici rehberlikle pekiştirdi.

1984’te Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı olarak göreve geldiğinde, genç bir fakültenin ayağa kalkması için gerekli olan kararlılık, vizyon ve çalışkanlığı sahaya taşıdı. Müfredat planlamasından laboratuvar altyapısına, genç öğretim üyelerinin yetiştirilmesinden akademik ölçütlerin iyileştirilmesine kadar pek çok alanda iz bıraktı. 1988–1992 yılları arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı’nda aynı inancı sürdürdü.

1992–2000 yılları arasında iki dönem Gazi Üniversitesi Rektörlüğü yaptı. Bu yıllar, Gazi Üniversitesi’nin yalnızca öğrenci sayısında değil, vizyonunda da büyüdüğü yıllardı. Kurumsal strateji, araştırma altyapısı, öğrenci odaklı hizmetler, uluslararası iş birlikleri ve şehir–üniversite–sanayi bütünleşmesi, bu dönemin alametifarikası oldu. Liyakat ve etik yönetişim, onun en hassasiyet gösterdiği konular arasında yer aldı.

Rektörlük sonrası, Üniversitelerarası Kurul’da Tıp ve Sağlık Bilimleri Eğitim Konseyi Başkanlığı, Başkent Üniversitesi Hastaneler Koordinatörlüğü, Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekilliği ve 2006–2010 arasında YÖK Üyeliği gibi görevlerde bulundu. Özellikle Anadolu’da yeni kurulan üniversitelere verdiği destek, onun akademiye bakışındaki bütüncül yaklaşımın yansımasıydı.

Ancak Prof. Dr. Enver Hasanoğlu’nun ufku Türkiye ile sınırlı değildi. Çocuk sağlığında dünyanın sayılı isimlerinden biri olarak, Uluslararası Pediatri Derneği (IPA-International Pediatric Association) Başkanlığı (2021–2023) görevini üstlendi. Öncesinde Türk Cumhuriyetleri Ulusal Pediatri Dernekleri Birliği (UNPSTR-Union of National Pediatric Societies of the Turkic Republics) Genel Sekreterliği ve Başkanlığı, Orta Doğu ve Akdeniz Ülkeleri Pediatri Dernekleri Birliği (UMEMPS-Union of Pediatric Societies of the Middle East and Mediterranean Countries) Başkanlığı ve UNICEF (United Nations Children's Fund-Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) Türkiye Milli Komitesi üyeliği gibi görevlerde bulundu. Mülteci çocukların korunması, aşılama kampanyaları ve kriz dönemlerinde okulların açık tutulması için gösterdiği çaba, yalnızca tıp camiasında değil, toplumun vicdanında da karşılık buldu.

Pediatri ve nefroloji alanında 200’ün üzerinde makale ve bildirisi yayımlandı; bilimsel yayıncılıkta birçok derginin danışma ve editör kurullarında yer aldı. Onun için hekimlik, sadece hastalıkları tedavi etmek değil; sağlığı korumak, önlemek ve toplumun geleceğini güvence altına almaktı.

Eşi ve meslektaşı Prof. Dr. Alev Hasanoğlu ile paylaştığı hayat, bilimin, ailenin ve insan sevgisinin dengeli bir bileşkesiydi. Çocukları ve torunları, uzun ve yoğun mesai yıllarının ardından huzur bulduğu en değerli liman oldu.

1 Haziran 2013’te, tam 44 yıl süren kesintisiz hizmetin ardından adına emeklilik denilen farklı bir mesaiye başladı. Fakat bıraktığı eserler, yetiştirdiği öğrenciler, dokunduğu hayatlar, onu hâlâ “görev başında” tutuyor. O'nun hayatı, yalnızca bir biyografi değil; idealist bir hekim, vizyoner bir yönetici ve insan odaklı bir lider olmanın hayat bulmuş en nadide örneklerinden biridir.

Prof. Dr. Enver Hasanoğlu’nun hayat hikâyesi, bize yalnızca bir insanın neleri başarabileceğini değil, aynı zamanda adanmış bir ömrün ardında nasıl kalıcı izler bırakılacağını da gösteriyor. O, mesleğini basit bir iş kapısı değil, bir hizmet kapısı olarak gördü; öğrencilerine sadece bilgi değil, ufuk kazandırdı. O'nun yürüdüğü yol, maddi makamların ötesinde, insan onuruna ve bilimin rehberliğine dayalı bir yoldu.

Bugün, Gazi Üniversitesi’nin koridorlarında, pediatri kliniklerinin odalarında, uluslararası sağlık toplantılarının kürsülerinde ve yardım elini uzattığı binlerce çocuğun gülüşünde onun emeği var. Bize düşen, bu ışığı söndürmeden, onun temsil ettiği dürüstlük, çalışkanlık ve insan sevgisini yeni kuşaklara taşımaktır.

Bazı insanlar, arkalarında bıraktıkları unvanlarla değil; dokundukları hayatlarla, paylaştıkları umutlarla, iyileştirdikleri yaralarla hatırlanır. Prof. Dr. Enver Hasanoğlu hocamız da işte o değerlerdendir. O'nun ışığı, sadece geçmişimizi değil, geleceğimizi de aydınlatmaya devam edecektir.

Saygı ve minnetlerimizle

Prof. Dr. Ayhan ERDEM
aerdem@gazeteankara.com.tr
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı – Köşe Yazarı

Yayına Hazırlayan

Dr. Oğuz Poyrazoğlu
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Kurucu, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı – Köşe Yazarı
opoyrazoglu@gazeteankara.com.tr