Zıtlıkların Yaşamımıza Katkısı
Hayat, birbirine zıt duygu ve deneyimlerle örülü bir dokudur. Sevincin yanında hüzün, başarının yanında başarısızlık, aydınlığın yanında karanlık vardır. Bu zıtlıklar, hayatın doğal bir parçasıdır ve birbirini tamamlayarak yaşamımıza derinlik katar. Çünkü her şey ancak karşıtıyla anlam bulur.
Örneğin, kışın dondurucu soğuğunu yaşamadan yazın sıcaklığının değerini bilemeyiz. Geceyi görmeden gündüzün aydınlığının kıymetini fark edemeyiz. Açlık çekmeden yemeğin, susuzluk hissetmeden suyun değerini tam olarak anlayamayız. Tıpkı sağlık, özgürlük ve huzur gibi değerlerin ancak kaybedildiğinde daha çok anlaşılması gibi… Bazen en acı deneyimler, bize en değerli dersleri öğretir.
Yaşam, zıtlıklar arasında kurulan bir dengeden ibarettir. Siyah ve beyaz, acı ve tatlı, sevinç ve hüzün… Biri olmadan diğerinin varlığı eksik kalır. Sadece mutluluk olsaydı, mutluluğun değerini bilemezdik. Tıpkı sürekli karanlıkta yaşasaydık, ışığın ne kadar değerli olduğunu fark edemeyeceğimiz gibi. Zıtlıklar, birbirini tamamlar ve hayatı daha anlamlı kılar.
Necip Fazıl Kısakürek, bu durumu şu sözlerle özetler:
“Zıtlar arası ahenk, af ve günah yarışta;
Bütün kavgalar kavgada, bütün hayatlar barışta…”
Bu dizeler, zıtlıkların uyumunu ve hayatın bu denge üzerine kurulu olduğunu anlatır. Siyah olmadan beyazın, beyaz olmadan siyahın bir anlamı yoktur.
Hayat, bir tiyatro sahnesine benzer. Sahneye çıkan her insan, bize bir şey öğretir. Kimi sevindirir, kimi hüzünlendirir; ancak her duygu, yeni bir bakış açısı kazandırır. Yaşadıklarımız bizi olgunlaştırır, daha bilge ve anlayışlı kılar.
Mevlana ise bu konuda şöyle der:
“Üzülme ve kızma hiç kimseden dolayı,
Teşekkür et ihanet etmeyenlere, sadakati öğrettikleri için,
Minnet duy yalancılara; doğrunun değerini gösterdikleri için,
Dua et mutsuz olanlara; mutluluğu daha derin hissettirdikleri için,
Herkesi sev; iyinin yanında kötünün de hayatı anlamlı kıldığını öğrettikleri için.”
Hayatın zıtlıklarını kabul ettiğimizde, her deneyimin bir amacı olduğunu görürüz. Zorluklar, bizi güçlendirir; kayıplar, sahip olduklarımızın değerini hatırlatır. Bazen bir kapının kapanması, yeni bir yol açar. Bu yüzden karşılaştığımız her engel, aslında bizi büyütmek için vardır.
Sonuç olarak, zıtlıklar hayatın rengidir. Karanlık olmadan ışığın, acı olmadan mutluluğun değeri anlaşılamaz. Bu dengeyi kavradığımızda, yaşam daha derin ve anlamlı hale gelir. Hayat, tüm zıtlıklarıyla bir bütündür ve onu olduğu gibi kabul etmek, gerçek huzura ulaşmanın anahtarıdır.
Sevgi ve Saygılarımla.
Kadir Gecesi Kutlama Mesajı:
Karanlığın en koyu anında doğan bir ışık gibi, Kadir Gecesi de rahmet ve mağfiretle kalplerimize dokunuyor. Bin aydan daha hayırlı bu mübarek gece, duaların semaya yükseldiği, tövbelerin kabul edildiği ve merhametin coştuğu bir fırsatlar gecesidir.
Bu geceyi, af ve bağışlanmanın, sevgi ve kardeşliğin, umut ve yenilenmenin sembolü olarak idrak ediyoruz. Yüreklerimiz bir, niyetlerimiz halis olsun ki, Kadir Gecesi'nin bereketi tüm insanlığı sarıp kuşatsın.
Kadir Gece'niz mübarek olsun! Allah, bu geceyi huzurla geçirenlerin dualarını kabul eylesin, ümmete birlik ve barış nasip etsin. Gönüllerimiz affın, rahmetin ve sonsuz iyiliğin nuruyla dolsun.
"Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir Gecesi'nde indirdik. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır." (Kadir Suresi, 1-3)
Hayırlı Kandiller!
YORUM YAP