Gazete Ankara Sağlık Köşesinde Yeni Bir Başlangıç: İlk Yazım
Değerli Okuyucular;
Öncelikle Gazete Ankara yazar platformuna katıldığımı ve bundan sonra sağlık alanında toplumumuzu ilgilendiren önemli ve ilgi çekici konularda siz okuyuculara kısa bilgilendirmeler yapacağımı duyurmak isterim. Bu platformda yer almak benim için hem bir onur hem de büyük bir heyecan kaynağıdır. Aynı zamanda, sağlıklı yaşam ile ilgili vereceğim bilgilerin vatandaşlarımıza ulaşması ve fayda sağlaması, bir hekim olarak benim için en güzel duygulardan biridir.
Bu ilk köşe yazımda, öncelikle kendimi tanıtmak isterim. Osmaniye doğumluyum, evliyim ve iki erkek çocuk babasıyım. Şuan Ankara Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği’nde, Doç. Dr. unvanı ile Eğitim Görevlisi olarak görev yapmaktayım. Eşim Doç. Dr. Dilşad Yıldız MİNİKSAR, özel muayenehanesinde Çocuk Psikiyatri uzmanı olarak hizmet vermektedir. Eşim ile mesleğe başlayalı 16 yıl olup mesleğimizin zorluklarına karşı birbirimize destek olarak bu günlere gelmiş bulunmaktayız.
Sağlık Bakanlığı’nda görev yapan bir akademisyen olarak hastanemizde branşım olan Anesteziyoloji ve Reanimasyon bilim alanında Tıpta Uzmanlık Öğrencileri yetiştirilmesine katkı sağlamaktayım. Bunun yanında bilim alanım ile alakalı akademik çalışmalar yürütmekteyim. Ayrıca sağlık hizmeti sunumu olarak şuan “Torasik Cerrahi” alt branşı ile özel olarak ilgilenmekteyim ve geleceğe yönelik projeler hazırlamaktayım. Bunun yanında sosyal anlamda hemşericilik bilinci içerisinde birlik ve dayanışma amaçlı kurduğumuz OBADER-Osmaniyeli Hekimler Platformu başkanlığını yürütmekteyim.
Sağlıklı Yaşlanmak Mümkün mü?
Kendimden kısaca bahsettikten sonra, bu ilkyazımda siz değerli okuyuculara hangi konuda yazayım diye düşünürken, "Sağlıklı Yaşlanma" konusunun hepimizi yakından ilgilendirdiğini fark ettim. Neden mi? Çünkü dünyaya gelen her birey, doğal akışında, yaşamı boyunca yaşlanma sürecini deneyimleyecek. O halde bizi bekleyen bu sürece bilinçli bir şekilde hazırlanmak en doğrusu olmaz mı?
Ancak yaşlanmayı sadece olumsuz bir süreç olarak görmemeliyiz. Hayatın ilerleyen yıllarında da kazandığımız deneyimler, biriktirdiğimiz güzel anılar ve sahip olduğumuz bilgelik yaşlanmayı anlamlı ve değerli kılar. Önemli olan, nasıl yaşlanacağımızı bilinçli bir şekilde planlamak ve sağlıklı bir yaşam sürmektir.
Yaşlanmayı kaçınılmaz olarak gördüğümüze göre büyük ölçüde elimizde olan nasıl yaşlanacağıza odaklanmamız lazım. Birçoğumuz haklı olarak yaşlanmayı daha çok genetik faktörlere bağlı olarak düşünmektedir. Aksine bu süreç daha çok yaşam tarzı seçimlerimiz, beslenme alışkanlıklarımız, fiziksel ve zihinsel aktivitelerimize bağlı olarak şekillenmektedir.
Stres ve Yaşlanma: Gerçekten Bir Gecede Saç Beyazlar mı?
Yaşlanmayı hızlandıran faktörlerden biri de strestir. Stresin vücut üzerindeki etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış olup, erken yaşlanmayı tetikleyen en önemli unsurlardan biridir. Bu konuda aklıma Kadir İnanır’ın "Kurban" filmindeki sahne geliyor; hastanede büyük bir üzüntü yaşayan karakterin, bir gecede saçlarının beyazlaması… Bu sahne sinema dünyasının bir abartısı gibi görünse de, aslında stresin insan vücudunda yarattığı etkiler düşünüldüğünde çok da uzak bir ihtimal değildir. Stres ve üzüntü, bizi gerçekten erkenden yaşlandırabilir!
Sağlıklı Yaşlanma = Kaliteli Yaşam
Sağlıklı yaşlanma derken sadece uzun yaşamayı kastetmiyoruz. Asıl önemli olan kaliteli bir yaşam sürmek, fiziksel ve zihinsel sağlığımızı koruyarak yaş almak. Hepimiz çevremizde yaşı ilerlemiş ama hâlâ dinç ve enerjik insanları görüp hayranlık duyarız. Hatta çoğu zaman şu soruyu sorarız:
"Abi, dayı sen nasıl hâlâ genç kaldın? Maşallah!"
Bu soruya herkes farklı yanıtlar verir. Kimi doğal beslenmeden, kimi düzenli egzersizden, kimi de mutlu bir evlilikten bahseder. Peki, gerçekten yaşlanmayı geciktiren bir sır var mı?
Bilim, bu soruya şimdiye kadar belli ölçüde yanıt verebilmiş olsa da, hâlâ keşfedilmeyi bekleyen pek çok detay bulunuyor. Gelecekte, yaşlanmayı yavaşlatacak yeni yöntemler ortaya çıkacak. Belki bazılarını benimseyeceğiz, belki bazılarını reddedeceğiz. Ancak bilim ilerledikçe, yaşlanma süreciyle ilgili sorularımız da değişecek ve yeni keşifler bizi bekliyor olacak.
Bir sonraki yazımda, "Yaş Alırken Nasıl Genç Kalabiliriz?" konusuna değinerek sağlıklı yaşlanma ile ilgili önerilerimi paylaşacağım.
Kendinize iyi bakın ve her yaşın tadını çıkarın!
Doç. Dr. Hakan MİNİKSAR
Ankara Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, Eğitim Görevlisi
YORUM YAP