Hababam Sınıfı Film Müziğinin Eğitsel Algı Üzerindeki Etkisi: Bir Eleştiri
Türk sinemasının geçmişten günümüze en çok izlenen ve hala izlenmeye devam eden toplum üzerine en etkili filmlerden birisi kuşkusuz “Hababam Sınıfı” filmidir. Yeşilçam sinemasının kült eserlerinden biri kabul edilen “Hababam Sınıfı”, Türk toplumunun kolektif hafızasında mizah, dostluk ve otoriteye karşı duruşun sembolü olarak yer etmiştir. Ancak, son yıllarda Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı bazı okullarda bu filmin neşeli ana temasının teneffüs zili olarak kullanılması, eğitim felsefesi, öğrenci motivasyonu ve algısı açısından derin bir ironi ve eleştiri konusu yaratmaktadır. Zira müziğin temsil ettiği tipoloji ile resmi eğitim kurumunun hedefleri arasında ciddi bir çatışma mevcuttur. Yada çatışma olup olmadığı konusu üzerine çek az çalışma yapılmıştır.
1. Müziğin Taşıdığı Sembolik Anlam, Yük ve Olumsuz Algı
Film serisi, ders çalışmamayı, öğretmenlerle alay etmeyi ve okul kurallarına karşı gelmeyi mizahi bir dille ele alırken, ana müzik de bu kaotik ve disiplinsiz atmosferin işitsel simgesi haline gelmiştir. Sosyolog Dr. Muhsin Yılmazçoban’a göre, Hababam Sınıfı denildiğinde akla gelen anahtar kavramlar; tembellik, haylazlık ve disiplinsizliktir (1). Bir eğitim kurumunun, öğrencileri derse davet eden ya da teneffüse çıkaran anı, bilinçaltında bu negatif davranış kalıplarıyla ilişkilendirilen bir müzikle işaretlemesi, eğitimin temel değerlerine aykırı bir mesaj iletmektedir. Bu durum, eğitim hayatının ciddiyetini ve bilimselliğini gölgelemektedir. Kanaatime göre bu film müziğini yapanlar da müziğin etkisini bilmiyorlardı. Biliyor idi iseler bu daha korkunçtur. Zira yaklaşık elli yıldır film müziği ile eğitim döngüsü hala sürmektedir. Umarım söz konusu film ve müziğinin derin arka planı bugünden sonra ilgili araştırmacıların, akademik çevrenin dikkatini daha fazla çeker.
2. Koşullanma Mekanizması ve Eğitim Psikolojisi
İnsan, eğitimcilere göre biyopsişik varlıktır. Müzik, insan duygularını ve davranışlarını koşullandırma gücüne sahiptir. Psikolojik açıdan bakıldığında, “Pavlovcu koşullanma” prensibi uyarınca, tekrarlanan bir ses (zil sesi) belirli bir duygu veya algı ile ilişkilendirildiğinde, o duygunun tetikleyicisi haline gelir. Öğrenciler, her teneffüs başlangıcında veya bitiminde, okulun kendisinin onayladığı bu müzikle karşılaştıklarında, müziğin temsil ettiği alaycı ve sorumsuz tavrı bilinçaltına yerleştirebilirler. Dr. Yılmazçoban bu durumu, müziğin öğrencinin bilinçaltındaki olumsuz algıyı ortaya çıkaracağı ve onu bu yönde etkileyeceği uyarısıyla desteklemektedir. Böylece, okul ve ders çalışma eylemi, mizah yoluyla normalize edilmiş olan "kural tanımazlık" ve "ciddiyetsizlik" ile eşleştirilmiş olur. Örneğin “Arkası gelmez dertlerimin bıktım İllallah, Bize de güler kader bir gün güler İnşallah, ile devam eden sözlerdeki anlam daha ilk öğretim çağından başlayarak yıllar boyu tekrarlanan eğitim hayatının bir parçası olmamalıdır. Bu çağda çocukların zihin dünyasında oluşan karamsarlık, kuralsızlık ve değersiz bir tipoloji oluşmasının en başta gelen temel faktörüdür. Hepsinden önemli kültürel kimlik erozyona uğratılarak değersiz hale gelmesinde en başat roldedir.
3. Kurumsal Değer Çatışması
Eğitim kurumları, öğrencileri sorumluluk bilinci, disiplin ve akademik başarı yolunda teşvik etmekle yükümlüdür. Hababam Sınıfı karakterlerin her birinin farklı sosyal çevreleri olsa, sosyal, ekonomik kültürel sorunların bir yansıması olarak da görülebilse de, filmin ana parametresi eğitim kurallarını hiçe sayarak ve sınavları manipüle etmek üzerine kurgulanmış senaryodan ibarettir. Aynı zamanda bu durum temel on iki kök değerlerin ve içeriklerin göz ardı etmek anlamına gelmektedir. Okulların zil sesi olarak bu müziği seçmesi, istem dışı bir şekilde kurallarını esneten, disiplinsizliği hoş gören ve hatta teşvik eden bir kurumsal kimliği ima eder. Bu durum, öğrencilerin, öğretmenlerin otoritesine ve eğitim sistemine yönelik saygısını erozyona uğratma riskini taşır, zira kurum kendi varoluş amacına ters bir kültürü işitsel olarak onaylamaktadır.
Sonuç
Hababam Sınıfı müziklerinin okul teneffüs zili olarak kullanılması, kısa vadede neşeli bir atmosfer yaratsa da, uzun vadede öğrencilerin eğitime yönelik tutum ve davranışları olumsuz yönde etkileme potansiyeli oldukça yüksektir. Tembellik ve kural tanımazlığın mizahi bir şekilde yüceltildiği bu kültürel simge, zorunlu eğitimin disiplin ve sorumluluk gerektiren ortamında ciddi bir değer çatışması yaratmaktadır. Eğitim otoriteleri, zil sesi seçimlerinde müziğin psikolojik çağrışımlarını ve taşıdığı algısal yükü dikkate almalı, tercihlerini daha nötr, motive edici veya eğitimsel değerleri pekiştirici tınılardan yana kullanmalıdır.
Kaynaklar
(1) Yılmazçoban, M. (2019). Okullarda çalan Hababam müziği: Öğrencilerin rol modeli inek Şaban.
(2) DergiPark, (2017). “Hababam Sınıfı” filmlerinde yer alan ölçme ve değerlendirmeye ilişkin alt metinlerin incelenmesi.
Gazete Ankara Dijital haber Portalı Köşe Yazarı
Dr. Murat Karabulut
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
mkarabulut@gazeteankara.com.tr
YORUM YAP