O Söz Mevlana’ya Ait Değil
Geçenlerde bir yazı yazmıştım. Yazıda Mevlana’ya atfen “Ey Allah’ım benim ne büyük derdim var deme. Ey derdim benim Büyük Allah’ım var de.” Arkadaşın biri bu sözün Said-i Nursi’ye ait olduğunu hatırlıyorum. Bunu bir araştırsan” dedi.
İnternet üzerinden araştırma yaptım. Hep Mevlana’ya atfedilmiş ancak hiçbirinde kaynak yoktu. Söz Hz. Aliye ait bir anekdotta geçiyordu. Ancak yine kaynak verilmemişti. Sözün asli kaynağı nedir, tatmin edici bir sonuca ulaşamadım.
Güzel Sözler Antolojisi adı altında birçok kitap yayımlanmaktadır. Bu kitaplarda sözlerin kaynağı belirtilmez. Kitabın kaynakça kısmında bir kitap listesi olur ama hangi söz hangi kitaptan alınmış bilinmez.
Ünlülere atfen söylenen sözlere ihtiyatla yaklaşmak gerekir. Bu sözlerin bir kısmı o ünlü tarafından söylenmemiş onun adına üretilmiş sözler olabilir. Söz atfedilen kişiye ait ama çarpıtılmış ve maksadından uzaklaştırılmış olabilir. Söz ünü olmayan ya da fazla bilinmeyen biri tarafından söylenmiş, ancak ünlü kişinin imajına uyduğu için ona yakıştırılmış olabilir. Örneğin “Ne olursan ol yine gel” sözünün Mevlana’ya değil, tarihçiler bu sözün Orta Asyalı ünlü Sufi Ebu Said Ebu’l Hayr’a ait olduğunu açıklamaktadırlar. İsim benzerliği nedeniyle söz asıl sahibinin sözü olmayabilir. Sözler ünlü kişiler adına uydurulmuş olabilir. Bunu genellikle komedyenler yapar. Tarihi romanlarda ve filmlerde ünlü kişileri konuştururken yazarın kurgusu tarihi şahsiyetin sözüymüş gibi algılanabilir. Örneğin, Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye nasihati.
Şeyh Edebali’ye atfedilmesine rağmen aslında Tarık Buğra’nın 1983 tarihinde yayınlanan “Osmancık” adlı romanından bir alıntıdır.
Honore de Balzac’a atfedilen “Her büyük servetin arkasında bir suç vardır” sözü çarpıtılmış bir sözdür. Söz “Görünür sebebi olmayan büyük servetlerin arkasında hasıraltı edilmiş bir suç yatar, bu suçun ortaya çıkmama nedeni, kusursuz bir şekilde işlenmiş olmasıdır.” Çoğu zaman sırf ünlü biri söyledi diye bizim sözün doğru olduğunu düşünmek gibi bir eğilimimiz vardır. Buna çok dikkat etmeliyiz.
“Bir adama bir balık verirsen onu bir gün doyurursun. Balık tutmayı öğretirsen bir ömür boyu doyurursun” sözü çeşitli kaynaklarda farklılık arz eder. Çin Atasözü, Kızılderili Atasözü, İtalyan Atasözü, Laozi, Musa İbn Meymun vs.
Bazen bir söz birden çok kişiye atfedilir. “Akıl, doldurulması gereken bir kap değil, tutuşturulması gereken bir tahtadır.” (Sokrates, Platon, William Butler Yeast gibi kişilere atfen paylaşılmaktadır.)
Bunun sebebi şu olabilir. Bir gerçek birçok kişi tarafından dillendirebilir. Örneğin atasözlerinde bir gerçek farklı farklı milletlerce ifade edilir. “Horozu çok olan yerde sabah geç olur. Türk Atasözü” “Çok aşçı çorbayı bozar. İngiliz Atasözü” “Yedi dadılı çocuk kör olur. Rus Atasözü” “Gemici çok olunca gemi dağa çarpar. Japon Atasözü”
Bazen kişi adına söz veya şiir uydurulur. Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Semih Çelenk, Can Yücel şiirlerini incelemiş, araştırmış, internette dolaşan Can Yücel’e ait olmayıp ancak ona atfedilen 43 tane şiir tespit etmiştir.
Benim yazdığım fıkraların çoğu internette anonim olarak dolaşmaktadır. Hatta Öğretim Üyesi Abdulhakim Koçin tarafından kaleme alınan ve Adalet Akademisinde okutulan Hukuk ve Edebiyat isimli kitapta fıkralarıma yer verilmiş ancak ismime yer verilmeden anonim olarak aktarılmıştır. Yazarı yanıltan şey benim kitabımı okumadan internetten alıntı yapmasıdır.
Günümüzde bilgiye ulaşmak çok kolaydır. Zor olan aşırı bilgi yığılması ve kirlenmesi karşısında doğru bilgiyi seçebilmektir. Bu bakımdan internetten alıp paylaştığımız sözlere çok dikkat etmemiz gerekir.
YORUM YAP