YAZARLAR

01 Aralık 2025 Pazartesi, 10:00

Türkiye Yüzyılı’nda Mesleki ve Teknik Eğitim: Zirveler, Entegrasyon ve Büyük Resim

Ortaöğretim, ön lisans ve yükseköğretimi kapsayan entegre bir mesleki-teknik eğitim ekosistemi kurulmadan; alan/dal güncellemeleri, zirveler ve raporlar tek başına kalıcı dönüşüm üretemez.

Türkiye, 1–3 Aralık 2025 tarihlerinde İstanbul’da yapılacak “Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi” ne hazırlanıyor. Zirvenin başlıkları güçlü: alan/dal güncellemeleri, yeni meslek alanları, Ahilik ve meslek etiğinin programlara yansıtılması, 21. yüzyıl becerileri, yeşil ve dijital dönüşüm.

Bu başlıklar, uluslararası eğitim literatürünün “TVET – Technical and Vocational Education and Training / Teknik ve Mesleki Eğitim ve Öğretim” ekseninde tartıştığı temel meselelere denk düşüyor. UNESCO, TVET stratejisini üç temel öncelikle tanımlıyor: (1) dijital ve yeşil dönüşüm, (2) kapsayıcı beceri ekosistemi, (3) ekonomik üretkenlik ve adil geçiş.

Bu açıdan bakıldığında, Zirve yalnızca bir eğitim toplantısı değildir; Türkiye’nin ekonomik dönüşüm, rekabetçilik, üretim kapasitesi ve genç insan kaynağının niteliği açısından stratejik bir adımdır. Fakat kritik olan şudur:

Zirve, mesleki eğitimi sadece ortaöğretimle sınırlı mı ele alacak; yoksa ortaöğretim–ön lisans–lisans–lisansüstü–öğretmen yetiştirme boyutlarını kapsayan bir ekosistem olarak mı tasarlayacak?

Türkiye’nin geleceğini belirleyecek soru budur.

 

MEGEP’ten Türkiye Yüzyılı’na: Hafıza mı, Kopuş mu?

2000’li yıllarda AB destekli MEGEP – Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (Strengthening Vocational Education and Training System) ile Türkiye, modüler programlara, sektör uyumlu beceri çerçevelerine ve yeterlik temelli bir TVET sistemine geçiş hedefi koymuştu.

Bugün gelinen noktada, MEGEP’in oluşturduğu zemin, veri tabanı ve ders alınması gereken süreçler, yeni Zirve’nin hafızası olmalıdır. Aksi hâlde Türkiye şöyle bir riskle karşı karşıya kalır:

  • “Her dönem yeni bir zirve, yeni bir reform, ama değişmeyen yapısal sorunlar.”

Türkiye Yüzyılı vizyonu, ancak geçmiş birikimi silmeyen, tam tersine onun üzerine inşa eden bir yaklaşım ile güçlenebilir.

 

Uluslararası Dalgadan Geri Kalmak: Dijital ve Yeşil Dönüşüm

Bugün dünya TVET literatürü iki kavrama kilitlenmiş durumda:

1.     Dijital dönüşüm – Digital Transformation
Yapay zekâ, otomasyon, veri analitiği, akıllı üretim, endüstri 4.0.

2.     Yeşil dönüşüm – Green Skills
Sürdürülebilir üretim, karbon nötr süreçler, çevresel uyum becerileri.

Türkiye de bu dönüşümün tam içinde. Ancak mesleki eğitimin müfredatı, insan kaynağı, öğretmen niteliği, okul-işletme ilişkisi, OSB entegrasyonu ve yükseköğretim geçiş yollarının işlevselliği bu dönüşüme uygun hızda güncellenmezse, ülkemizin sanayi üretimindeki rekabet gücü zarar görür.

UNESCO’nun TVET stratejisi bu nedenle öğretmen niteliğini, işletme ilişkisini ve sektör danışma kurullarını “kilit faktör” olarak görüyor.

Öğretmensiz Mesleki Eğitim Olmaz: Teknik Pedagoji Temelli Mesleki Öğretmenlik Modeli

Türkiye'de yıllardır en çok ihmal edilen konu şu temel gerçektir:
Mesleki ve teknik eğitim sistemi, öğretmen temelli bir sistemdir.

Bu nedenle kavram, şu açıklamayla kullanılmalıdır:

Teknik Pedagoji Temelli Mesleki Öğretmenlik Modeli

(Engineering Pedagogy–Based Vocational Teacher Education Model / Teknik Pedagoji Temelli Öğretmenlik)

Bu model; yalnızca teknik alan bilgisine değil, pedagojik formasyona, atölye güvenliğine, üretim teknolojileri okuryazarlığına, işyeri eğitimi yönetimine, proje tabanlı öğrenmeye, işletme- okul entegrasyonuna ve güncel sektör yetkinliklerine dayanır.

Türkiye, 1980’lerden 2010’lara uzanan dönemde Gazi Üniversitesi bünyesindeki:

  • Teknik Eğitim Fakültesi
  • Mesleki Eğitim Fakültesi
  • Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi
  • Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi

gibi yapılar üzerinden “Engineering Pedagogy” geleneğine dayalı çok güçlü bir meslek öğretmenliği ekolüne sahipti.

Bu ekolün zayıflaması; okul-işletme etkileşimini, atölye niteliklerini, teknik güvenlik standardını, sektörle kurulan güven zincirini ve meslek öğretmenliğinin prestijini doğrudan etkiledi.

Zirve, şu gerçeği merkeze almalıdır:

Teknik Pedagoji Temelli Mesleki Öğretmenlik Modeli bir “ek görev alanı” değil; mesleki eğitimin omurgasıdır.

Türkiye Yüzyılı’nın başarısı bu omurganın yeniden inşasına bağlıdır.

Zirve, bu gerçeği görmeli:

Bu eğitimci modeli bir “ek ders görevlendirmesi” değil; mesleki eğitim sisteminin taşıyıcı kolonudur.

Türkiye Yüzyılı vizyonu, bu kolonu yeniden inşa etmeyi gerektirir.

 

Zirveden Beklenen: Bütüncül Bir Entegrasyon

Bu Zirvenin sonuç raporu, aşağıdaki eksenlerde somut adımlar içermelidir:

1) Ortaöğretim – Ön Lisans – Lisans – Lisansüstü Entegrasyonu

Türkiye’nin mesleki eğitim sistemi dikey olarak bölünmüş durumdadır.
Bu bölünmüşlük “beceri zincirini” kırmaktadır.

2) OSB + Üniversite + MEB + MYK + STK İş Birliği

Gerçek TVET ekosistemi, çok paydaşlıdır.

3) Öğretmen Yetiştirme Reformu

Teknik Pedagoji Temelli Mesleki Öğretmenlik Modeli'nin

 yeniden yapılandırılması stratejik zorunluluktur.

4) İş Temelli Öğrenme (Dual / Work-Based Learning)

Almanya, Avusturya, Finlandiya ve Kore’nin rekabet gücü buradan gelir.

5) MEGEP Hafızasının Şeffaflaştırılması

Zirve çıktıları, MEGEP birikimiyle tam uyumlu olmalıdır.

6) İzleme – Değerlendirme Mekanizması

Türkiye Yüzyılı Mesleki Eğitim Modeli için “yıllık ilerleme raporu” şarttır.

 

Gazi ve Hacı Bayram Veli Çizgisi: Kardeş Üniversiteler, Kardeş Hafıza

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’in Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nin kurucu rektörü olması, kamuoyunda doğal olarak iki algı yaratıyor:

1.     Yeni üniversitenin dinamizmi

2.     Gazi’nin kapatılsa bile silinemeyen kadim öğretmen yetiştirme mirası

Zirve; Gazi’nin güçlü hafızasını yok sayan bir algıya hangi gerekçeyle yol açarsa açsın, bürokratik ve toplumsal bir boşluk doğurur.

Bu nedenle iki kardeş üniversitenin bilgi birikimi, öğretmen yetiştirme deneyimi ve akademik mirası birlikte ele alınmalıdır.

 

SONUÇ: Bir Zirve, Bir Kırılma Olabilir

Türkiye şimdi kritik bir kavşağın eşiğindedir.

  • Zirveler,
  • Çalıştaylar,
  • Raporlar,
  • Güncellemeler…

Bunlar ancak entegrasyon, öğretmenlik ekolü ve uzun vadeli vizyon ile anlam bulabilir.

Eğer Zirve; MEGEP hafızasını,

Teknik Pedagoji Temelli Mesleki Öğretmenlik Modeli - Eğitimci ekolünü, Gazi–HBV çizgisini ve uluslararası TVET standartlarını bir araya getirirse…

“Türkiye Yüzyılı Mesleki Eğitim Modeli” sadece bir slogan değil, somut bir gelecek tasarımı olur.

Bütün mesele budur.

 

Dr. Oğuz Poyrazoğlu
Gazi Üniv. Öğr. Üyesi
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı – Köşe Yazarı
Kurucu & Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
opoyrazoglu@gazeteankara.com.tr

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)