TÜRKİYE YAPAY ZEKÂ KANUNU TASLAĞI (Yazı Dizisi -II)
Yapay Zekâ Hukuku: Teknolojiyi Değil, Toplumu Düzenlemek
Yapay zekâ, artık geleceğin meselesi değildir. O gelecek çoktan geldi ve sessizce hayatımızın merkezine yerleşti. Kimi zaman bir sağlık kararında, kimi zaman bir sınav değerlendirmesinde, kimi zaman bir kredi başvurusunda… Farkında olalım ya da olmayalım, algoritmalar bizi tanımaya, sınıflandırmaya ve yönlendirmeye başladı. İşte tam bu noktada sorulması gereken soru şudur: Bu teknolojiyi kim denetliyor? Daha da önemlisi: Kimin adına?
Yapay zekâ hukuku, çoğu zaman zannedildiği gibi mühendislerin veya yazılımcıların teknik alanı değildir. Yapay zekâ hukuku, insan onurunun dijital çağda nasıl korunacağının hukuk diline tercümesidir. Bir başka ifadeyle bu alan, “nasıl bir teknoloji geliştirelim?” sorusundan önce, “nasıl bir toplum olmak istiyoruz?” sorusunu sorar.
Aşağıda hazırlanan Türkiye Yapay Zekâ Kanunu Taslağı, bu soruya verilmiş bilinçli bir cevaptır. Taslak; yasakçı bir refleksle değil, risk temelli ve insan merkezli bir yaklaşımla kaleme alınmıştır. Avrupa Birliği Yapay Zekâ Hukuku’ndan ilham almakla birlikte, öncelikle Türkiye’nin anayasal düzeni, toplumsal hassasiyetleri ve dijital egemenlik ihtiyacı dikkate alınmıştır.
Özellikle “kabul edilemez riskli” yapay zekâ uygulamalarının açıkça yasaklanması, devletin teknolojik güç karşısında bireyi yalnız bırakmayacağını göstermektedir. Sosyal puanlama sistemleri, bilinçaltı manipülasyonlar ve yargı kararı olmaksızın kitlesel biyometrik gözetim; modern dünyada otoriterliğin dijital yüzüdür. Bu taslak, tam da bu nedenle bir özgürlükler metni niteliği taşımaktadır.
Kamu yönetiminde yapay zekâya getirilen “nihai karar insana aittir” ilkesi ise, hukuk devleti açısından hayati bir kırmızı çizgidir. Devlet, karar verme yetkisini algoritmalara devrettiği anda sorumluluktan da kaçmış olur. Bu taslak, idarenin arkasına saklanabileceği bir “gizlenme perdesi” bırakmamaktadır.
Sonuç olarak bu kanun taslağı, teknolojinin hızına yetişme çabası değildir. Aksine, teknolojinin hızını hukukun ahlaki ve anayasal pusulasıyla yönlendirme iradesidir. Yapay zekâ hukuku, geç kalınırsa otoriterleşir; zamanında yapılırsa özgürleştirir. Türkiye’nin önündeki tercih de tam olarak budur.

TÜRKİYE YAPAY ZEKÂ KANUNU TASLAĞI
BİRİNCİ KISIM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Madde 1 – Amaç
Bu Kanunun amacı; yapay zekâ sistemlerinin insan onuruna, temel hak ve özgürlüklere, hukuk devleti ilkesine ve kamu yararına uygun biçimde geliştirilmesini, piyasaya arzını, kullanımını ve denetlenmesini sağlamak; toplumsal güveni tesis etmek, yenilikçiliği teşvik etmek ve Türkiye Cumhuriyeti’nin dijital egemenliğini korumaktır.
Madde 2 – Kapsam
Bu Kanun;
- Türkiye’de geliştirilen, piyasaya arz edilen veya kullanılan yapay zekâ sistemlerini,
- Yurt dışında geliştirilmiş olmakla birlikte Türkiye’de gerçek veya tüzel kişilere yönelik hizmet sunan yapay zekâ sistemlerini,
- Kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişilerini,
kapsar.
Madde 3 – Dayanak
Bu Kanun, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2, 5, 13, 17, 20 ve 48 inci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
Madde 4 – Tanımlar
Bu Kanunda geçen;
- Yapay zekâ sistemi: İnsan tarafından belirlenen hedefler doğrultusunda, verilerden öğrenerek veya kural temelli yöntemlerle çıktılar üreten yazılım tabanlı sistemleri,
- Genel amaçlı yapay zekâ: Birden fazla alanda ve farklı amaçlarla kullanılabilen yapay zekâ modellerini,
- Yüksek riskli yapay zekâ: Temel hak ve özgürlükler üzerinde önemli etki doğurma potansiyeli bulunan yapay zekâ sistemlerini,
- Sağlayıcı: Yapay zekâ sistemini geliştiren veya piyasaya arz eden gerçek veya tüzel kişiyi,
- Kullanıcı: Yapay zekâ sistemini kendi faaliyetleri kapsamında kullanan gerçek veya tüzel kişiyi,
- İnsan denetimi: Yapay zekâ sisteminin çıktılarının anlamlı ve etkin biçimde insan kontrolüne tabi tutulmasını, ifade eder.
İKİNCİ KISIM
Risk Temelli Sınıflandırma
Madde 5 – Risk sınıfları
Yapay zekâ sistemleri; kabul edilemez riskli, yüksek riskli, sınırlı riskli ve asgari riskli olmak üzere dört sınıfa ayrılır.
Madde 6 – Kabul edilemez riskli yapay zekâ sistemleri
Aşağıda belirtilen yapay zekâ sistemlerinin geliştirilmesi, kullanılması ve piyasaya arzı yasaktır:
- Kişilerin sosyal davranışlarını veya kişisel özelliklerini puanlayarak ayrımcılığa yol açan sistemler,
- Bilinçaltı düzeyde davranış yönlendirmeyi amaçlayan sistemler,
- Çocuklar ve kırılgan gruplar üzerinde manipülasyon oluşturan uygulamalar,
- Yargı kararı olmaksızın kitlesel ve sürekli biyometrik izleme sistemleri.
Madde 7 – Yüksek riskli yapay zekâ sistemleri
Aşağıdaki alanlarda kullanılan yapay zekâ sistemleri yüksek riskli kabul edilir:
- Yargı ve kolluk faaliyetleri,
- Sağlık teşhis ve tedavi süreçleri,
- Eğitimde ölçme ve değerlendirme,
- Kamu personeli seçimi ve işe alım,
- Kredi, sigorta ve sosyal yardım kararları.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Yüksek Riskli Yapay Zekâya İlişkin Yükümlülükler
Madde 8 – Risk ve etki değerlendirmesi
Yüksek riskli yapay zekâ sistemleri için sağlayıcılar, piyasaya arzdan önce temel haklar ve ayrımcılık etkilerini içeren risk değerlendirmesi yapmakla yükümlüdür.
Madde 9 – Veri yönetişimi
Eğitim ve test verileri;
- Amaca uygun,
- Temsili,
- Ayrımcılıktan arındırılmış, olmak zorundadır.
Madde 10 – İnsan denetimi
Yüksek riskli yapay zekâ sistemleri, insan müdahalesine imkân tanıyacak şekilde tasarlanır. Nihai karar yetkisi insana aittir.
Madde 11 – Şeffaflık ve kayıt tutma
Sağlayıcılar, sistemin işleyişine ilişkin kayıtları tutmak ve denetim makamlarına sunmakla yükümlüdür.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Sınırlı ve Asgari Riskli Yapay Zekâ
Madde 12 – Şeffaflık yükümlülüğü
Sınırlı riskli yapay zekâ sistemlerinde kullanıcılar, yapay zekâ ile etkileşimde oldukları hususunda açıkça bilgilendirilir.
Madde 13 – Asgari riskli sistemler
Asgari riskli yapay zekâ sistemleri için gönüllü etik ilkeler uygulanır.
BEŞİNCİ KISIM
Kamu Sektöründe Yapay Zekâ Kullanımı
Madde 14 – Kamuya özgü ilkeler
Kamu kurum ve kuruluşları, yapay zekâ sistemlerini yalnızca hukuki dayanağı bulunmak kaydıyla kullanabilir.
Madde 15 – İdari işlemlerde insan iradesi
Hiçbir idari işlem yalnızca yapay zekâ çıktısına dayanılarak tesis edilemez.
ALTINCI KISIM
Kurumsal Yapı ve Denetim
Madde 16 – Yapay Zekâ Üst Kurumu
Bu Kanunun uygulanmasını sağlamak üzere idari ve mali özerkliğe sahip Yapay Zekâ Üst Kurumu kurulmuştur.
Madde 17 – Yetkiler
Kurum;
- Denetim yapar,
- İdari yaptırım uygular,
- Sertifikasyon ve kayıt işlemlerini yürütür.
YEDİNCİ KISIM
Yaptırımlar
Madde 18 – İdari para cezaları
Bu Kanuna aykırı hareket edenlere, ihlalin niteliğine göre yıllık cironun %2’sine kadar idari para cezası uygulanır.
Madde 19 – Faaliyet durdurma
Ağır ihlallerde yapay zekâ sisteminin kullanımı geçici veya sürekli olarak durdurulabilir.
SEKİZİNCİ KISIM
Geçiş ve Son Hükümler
Madde 20 – Uyum süresi
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren iki yıl içinde uyum sağlanır.
Madde 21 – Yürürlük
Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 22 – Yürütme
Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.
Sonuç
Türkiye Yapay Zekâ Kanunu Taslağı, yapay zekâyı hukuki denetim altına alırken insan merkezli bir perspektifi esas almaktadır. Taslak, dijital çağda hukuk devletinin yalnızca geçmişi koruyan değil, geleceği inşa eden bir normatif yapı olması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu yönüyle çalışma, Türkiye’nin dijital egemenlik hedefleriyle uyumlu, çağdaş ve anayasal temelli bir düzenleme modeli sunmaktadır. Burada taslak olarak verilen metnin, değerlendirilme ve takdirini, konunun uzmanı olanlar ve saygıdeğer hukukçularımızın görüşlerine sunuyorum. (Devam edecek)
Saygılarımla
Prof. Dr. Ayhan ERDEM – Köşe Yazarı
aerdem@gazeteankara.com.tr
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı
Serinin I. Yazısı: https://www.gazeteankara.com.tr/writers/ayhan-erdem/yapay-zeka-hukuku-turkiye-neden-kendi-yolunu-cizmek-zorunda-yazi-dizisi-i-4776
YORUM YAP