Trafik Cezalarının Artışı ve Trafik Kazaları İlişkisi: Sorunun Doğru Tanımı ve Bilimsel Temeller
Türkiye’de 2025 yılı itibarıyla trafik cezalarında dikkat çekici artışlar yaşanmıştır. Hız sınırı ihlalleri, kırmızı ışık geçme, alkollü araç kullanımı ve sahte plaka gibi ağır trafik ihlallerine uygulanan cezalar rekor seviyelere ulaşmıştır. Ancak cezaların artışıyla birlikte trafik kazalarının azalması beklenirken, veriler bu beklentiyi doğrulamamaktadır. Bu çalışma, Türkiye’de trafik kazaları ve trafik cezaları arasındaki ilişkiyi veriler ışığında incelemekte; mevcut uygulamaların etkililiğini sorgulamakta ve bilimsel çözüm önerileri sunmaktadır.
Trafik güvenliği, sadece bireysel hataları cezalandırmaya dayalı bir sistemle sağlanabilecek kadar basit bir mesele değildir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) gibi uluslararası kuruluşların ortaya koyduğu bilimsel veriler, trafik kazalarının azaltılmasında cezaların artırılmasının tek başına yeterli olmadığını göstermektedir. Türkiye’de son yıllarda uygulamaya konulan ceza artışları, trafik kazalarının önlenmesi amacıyla değil, daha çok mali disiplin açısından gelir araçları şeklinde algılanmaktadır.
Trafik Kazalarını Azaltmada Etkili Unsurlar
WHO ve OECD tarafından yapılan kapsamlı araştırmalar trafik güvenliğini artıran üç temel faktörü ortaya koymuştur:
- Altyapı İyileştirmeler
- Eğitim ve Davranışsal Dönüşüm
- Etkili ve Adil Denetim Mekanizmaları
Trafik cezalarının miktarı ise bu unsurlar arasında yer almamakta veya oldukça sınırlı bir etkiye sahip bulunmaktadır. Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen 10 yıllık bir araştırmaya göre, cezaların %30 oranında artırıldığı ülkelerde kaza oranlarında kayda değer bir azalma gözlenmezken, denetim sıklığının %50 oranında artırıldığı ülkelerde ölümlü trafik kazalarında ortalama %20 oranında düşüş tespit edilmiştir.
Türkiye özelinde ise bu ilişkinin tersine işlediği görülmektedir. Trafik denetimleri büyük ölçüde ceza yazma odaklı gerçekleştirilmektedir. Bu durum, cezaların caydırıcı değil; gelir artırıcı bir araç olarak kullanılma algısını güçlendirmektedir.
Türkiye Örneğinde Verilerle Durum Analizi
Bu verilerden açıkça görüldüğü üzere, cezaların ciddi oranda artırıldığı yıllarda trafik kazaları azalmamış, aksine artış eğilimi göstermiştir.
Mevcut Ceza Politikalarının Sorunları
Gelir Dağılımı ve Adalet İlişkisi: Türkiye’de 2025 yılı itibarıyla asgari ücret yaklaşık 22.000 TL civarındadır. Buna karşın kırmızı ışık ihlali cezası 2.168 TL seviyesindedir. Bu durum, özellikle düşük gelir grubunda yaşayan bireyler için orantısız bir mali yük oluşturmaktadır. Avrupa ülkelerinde bu oran, ortalama günlük kazancın %10’u civarındadır.
Eğitim ve Davranışsal Yetersizlik: TÜİK verilerine göre trafik kazalarının %88’i sürücü hatalarından kaynaklanmaktadır. Türkiye’de sürücü eğitimi sistematik olarak yetersizdir. Eğitim almamış bir topluma ceza uygulamak, tedavi edilmeyen bir hastaya ağrı kesici vermeye benzetilebilir. Sorunun kökeninde bilgi ve bilinç eksikliği yatmaktadır.
Altyapı Problemleri: Karayolları Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’deki kaza kara noktalarının %62’sinde yol tasarımı hatalıdır. Yol altyapısı sorunları çözülmeden kesilen cezalar adalet ilkesine aykırı sonuçlar doğurmaktadır. Hatalı tasarlanmış yol kesimlerinde hız sınırını aşan sürücülere ceza kesmek, sistemin eksikliklerinin vatandaşlara fatura edilmesi anlamına gelmektedir.
Bilimsel Çözüm Önerileri
Türkiye’de trafik güvenliğini artırmak için cezaların artırılmasından çok daha etkili olabilecek bilim temelli politika önerileri şunlardır:
Altyapı Reformları
- Kaza kara noktaları belirlenmeli, özellikle kavşak tasarımları bilimsel yöntemlerle revize edilmelidir.
- İyi tasarlanmış bir kavşak, kaza oranlarını ortalama %40 azaltabilmektedir.
Eğitim Reformu
- Ehliyet alma süreçleri Avrupa standartlarına uygun şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.
- Ticari kaygılarla faaliyet gösteren yetersiz sürücü kurslarının denetimi artırılmalıdır.
- Okullarda trafik güvenliği dersleri zorunlu ve uygulamalı hale getirilmelidir.
Akıllı Denetim Sistemleri
- Otomatik ceza kesme sistemleri yerine, yakalanma ihtimalinin artırılacağı denetim mekanizmaları kurulmalıdır.
- İngiltere’de yapılan araştırmalar, yakalanma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünen sürücülerin %74’ünün trafik kurallarına uyduğunu göstermektedir.
Sonuç
Trafik cezalarının artırılması, popüler görünmekle birlikte bilimsel temellere dayanmayan bir uygulamadır. Türkiye’de trafik güvenliğinin sağlanması için:
- Altyapı reformları,
- Sistematik ve kalıcı sürücü eğitimi,
- Akıllı ve adil denetim sistemleri uygulanmalıdır.
Unutulmamalıdır ki “Trafik güvenliği cezayla değil, bilimle sağlanır.” Bilim dışı cezalandırma yöntemleri kısa vadeli rahatlama sağlasa da uzun vadede toplumsal adalet duygusunu aşındırır ve kamuya olan güveni zedeler. Türkiye’nin ihtiyacı yüksek cezalar değil, yüksek akıldır. Kazasız ve cezasız günler dilerim.
Prof. Dr. O. Ayhan ERDEM
aerdem@gazeteankara.com.tr
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Gazete Ankara DHP Köşe Yazarı
Faydalanılan Kaynaklar
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Trafik Güvenliği Raporları
OECD Ulaştırma Güvenliği İstatistikleri
TÜİK Trafik Kaza İstatistikleri 2024
Karayolları Genel Müdürlüğü 2023 Yılı Kara Noktaları Raporu
Avrupa Trafik Güvenliği Ajansı (ETSC) Çalışmaları
İngiltere Ulaştırma Bakanlığı Araştırmaları
YORUM YAP