YAZARLAR

09 Haziran 2025 Pazartesi, 08:00

Kitapla Büyüyen Milletlerin Geleceği Aydınlık Olur

Bir çocuğun eline kitap verdiğinizde, sadece birkaç sayfa değil; ona bir dünyanın anahtarını, hayal gücünün kapılarını ve vicdanının pusulasını sunmuş olursunuz. Kitap, yalnızca kelimelerin dizili olduğu bir nesne değildir. O, bir milletin hafızasıdır; bir bireyin düşünce atlası, bir toplumun vicdani haritasıdır.

Ne zaman bir kalem alsam elime, hayalime Anadolu’nun kırsalında, sobanın başında diz çöküp kitap okuyan bir çocuk gelir. O gözlerde, belki ileride Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday olacak bir yazarın parıltısı, belki de insanlığa yön verecek bir bilim insanının ilk kıvılcımları yanmaktadır. Ancak o kıvılcımı ateşe dönüştürecek olan, kararlı ve yaygın bir okuma kültürüdür.

Ne yazık ki Türkiye, kitap okuma konusunda hâlâ dünya ortalamasının oldukça gerisindedir. TÜİK verilerine göre, bir Türk vatandaşı yılda ortalama sadece 6 kitap okuyor. Oysa bu sayı Japonya’da 25, Fransa’da 20, Almanya’da ise 12’nin üzerindedir.

Daha çarpıcı olan gerçek ise şu: Türkiye’de bir birey, günde ortalama 5 dakikadan az kitap okurken, 6 saatten fazla televizyon izlemekte, sosyal medyada ise ortalama 3 saat zaman harcamaktadır. Yani bilgiyle değil, boş gürültüyle yoğrulan bir nesil yetişmektedir.

Bu tabloyu tersine çevirmediğimiz sürece, ne teknoloji yatırımı ne de ekonomik kalkınma bizi sürdürülebilir bir geleceğe taşıyabilir. Çünkü kitap, sadece bilgi değil; aynı zamanda karakter, merhamet ve sağduyu taşır.

Dünyadan İlham Veren Örnekler

Japonya

Bir Japon trenine bindiğinizde; sessizliğe gömülmüş yolcuların çoğunun ellerindeki kitaplara dalmış olduğunu görürsünüz. Bu manzara, bir yaşam biçiminin göstergesidir. II. Dünya Savaşı’nda yerle bir olan Japonya, okuma alışkanlığı sayesinde yeniden ayağa kalkmış, dünyanın teknoloji devi haline gelmiştir. Çünkü okuyan bir millet, yıkılsa da yeniden ayağa kalmasını ve gelişmesini başarabilir.

Finlandiya

Finlandiya’da çocuklara daha ilkokula başlamadan, her ay bir kitap hediye edilir. Kütüphaneler yalnızca raflardan ibaret değildir; onlar sosyal yaşamın kalbidir. Kitap, burada evdeki bir eşyadan öte; ailenin bir ferdi gibi görülür.

Almanya

Frankfurt Kitap Fuarı, Almanya’da yalnızca bir etkinlik değil, adeta bir kültürel bayramdır. Her yıl milyonlarca insan bu fuarda buluşur. Alman öğretmenler, öğrencilerini notla değil; kitaplarla, kütüphanelerle buluşturur. Çünkü onlar bilir ki bir çocuğun en iyi arkadaşı, iyi seçilmiş bir kitaptır.

Türkiye Ne Yapmalı?

  • Okuma alışkanlığı evde başlar; okulda gelişir, toplumda yaygınlaşır.
  • Çocuklara tablet vermeden önce, kitapla tanıştırmalıyız.
  • Yerel yönetimler her mahallede küçük ama etkili kütüphaneler kurmalı.
  • Dijital çağda dijital kütüphanelerle gençlere ulaşmak bir zorunluluktur.
  • Her akşam evlerde “kitap okuma saati” olmalı. Tıpkı birlikte dizi izlemek gibi, birlikte kitap okunmalı.

Unutmayalım: Kitap sadece bireyi değil, aileyi ve dolayısıyla da toplumu dönüştürür.

Son Söz

Bir milletin geleceği ne kadar fabrika yaptığı, ne kadar AVM yaptığıyla değil, çocuklarına kaç kitap okuttuğuyla ölçülür. Çünkü kitapla büyüyen çocuklar, sadece bir birey değil; aydınlık yarınların teminatı olan birer insan olurlar.

Ve unutmayalım! Kitapla büyüyen milletlerin geleceği, daima aydınlık olur.

Saygılarımla,

Prof. Dr. O. Ayhan ERDEM
aerdem@gazeteankara.com.tr
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Gazete Ankara DHP Köşe Yazarı

 

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)