YAZARLAR

30 Nisan 2025 Çarşamba, 02:08

Nasıl Bir İnsan Yetiştirmek İstediğinize Siz Karar Verin

Kişilik gelişiminin temelleri çocuklukta atılır – bu artık bilimsel bir gerçek. Bu gelişim sürecinde en büyük rol ise kuşkusuz aileye düşer. Geleceğe hem ruhen hem de fiziken sağlıklı bireyler kazandırmak, anne ve babaların en temel görevlerinden biridir. Çünkü çocuk, bir anlamda anne babasının elinde şekillenen bir hamur gibidir. Bu hamurun nasıl yoğrulacağı, yani çocuğun nasıl bir birey olacağı, ebeveynlerin tutum ve davranışlarıyla doğrudan ilgilidir. İşte bu noktada “anne baba tutumları” belirleyici rol oynar.

Anne babaların çocuklarına karşı sergilediği tutumlar, onların kişilik gelişimini doğrudan etkiler. Araştırmacılar bu tutumları altı başlıkta sınıflandırmıştır. Bu başlıkları dikkatle incelemek hem kendimizi hem de çocuklarımızı daha iyi tanımamıza yardımcı olabilir. Ancak en önemlisi, bu değerlendirmeyi yaparken kendimize dürüst ve objektif yaklaşabilmemizdir. Şimdi bu tutumları sırasıyla ele alalım:

Baskıcı ve Otoriter Tutum

Bu tutumda, ev içinde katı kurallar geçerlidir. Anne ve baba bu kuralların sorgusuzca uygulanmasını ister. Çocuk, hata yapmaktan korkar hale gelir. Küçük bir yanlışta dahi cezalandırılır çünkü ebeveynler bu şekilde çocuğun ders çıkaracağına inanır. Bu ortamda hoşgörüden çok baskı ve kontrol ön plandadır. Bu şekilde yetişen çocuklar genellikle özgüvensiz, çekingen, kendi fikrini oluşturamayan ve kolay yönlendirilebilen bireyler olurlar.

Gevşek Tutum (Çocuk Merkezli Aile)

Bu tutumda çocuk, ailenin merkezindedir ve istekleri sınırlandırılmaz. Aile, çocuğun mutlu olması adına her talebini karşılamaya çalışır. Kurallar ya yoktur ya da çok esnektir. Sonuçta çocuk, doyumsuz, bencil, kurallara karşı dirençli ve sosyal ortamlarda uyum problemi yaşayan biri haline gelebilir.

Dengesiz ve Kararsız Tutum

Bu aile yapısında tutarsızlık hâkimdir. Aynı davranış bir ebeveyn tarafından ödüllendirilirken, diğeri tarafından cezalandırılır. Bu tutarsızlık, çocuğun güvensiz, kararsız, olaylara aşırı tepkiler verebilen ve ne zaman ne yapacağını bilemeyen bir birey olarak gelişmesine neden olur.

Koruyucu Tutum

Koruyucu aileler, çocuklarının tüm ihtiyaçlarını gereğinden fazla karşılar. Neredeyse onun yerine yaşarlar. Bu tutumla büyüyen çocuk, karar vermekte zorlanan, özgüveni düşük, bağımlı kişilik geliştiren ve sosyalleşmede zorlanan bir birey olabilir. Anne baba kontrolü, çocuğun kişilik gelişimini baskılar.

İlgisiz ve Kayıtsız Tutum

Bu tutumda çocuk, duygusal olarak yalnız bırakılır. Aile bağları zayıftır. Çocuk, ancak rahatsızlık verdiğinde fark edilir. Bu durumda çocuk, ilgi görmek için şiddet eğilimi gösterebilir, iletişim bozuklukları yaşayabilir ve zamanla aileden nefret edebilir. Bu çocuklar, toplumla uyum sağlayamayan, suça meyilli bireyler haline gelebilir.

Güven Verici ve Demokratik Tutum

İdeal olan bu tutumda, aile içinde kurallar nettir ve herkes tarafından uygulanır. Sevgi temellidir. Çocuklar karar süreçlerine dahil edilir, fikirleri dinlenir ve önemsenir. Bu yaklaşım sayesinde çocuklar, özgüveni yüksek, sorumluluk sahibi, saygılı, iletişime açık ve problemlerle başa çıkabilen bireyler olarak yetişir.

Unutulmamalıdır ki hiçbir anne baba, çocuğuna bilerek zarar vermek istemez. Çoğu zaman ebeveynler, kendi anne babalarından gördükleri tutumları farkında olmadan tekrarlarlar. Ancak bu, hataların devam edeceği anlamına gelmez.

Ben, her anne baba adayının çocuk sahibi olmadan önce, “güven verici ve demokratik tutum” ile çocuk yetiştirmenin önemi konusunda uzmanlardan eğitim alması gerektiğine inanıyorum. Eğer bizim anne babalarımız bu bilgilere sahip olsaydı, bizler bugün belki de çok daha farklı bireyler olurduk. Aynı şekilde, bu farkındalığı edinmiş olsaydık, çocuklarımızı da daha sağlıklı ve bilinçli yetiştirebilirdik.

Hiçbir şey için geç kalınmış değildir. Mutlu bir gelecek, sağlıklı bireyler ve huzurlu bir toplum için farkındalık ve eğitim şarttır – tıpkı hayatın her alanında olduğu gibi.

Sevgi ve saygılarımla,
Özlem İCİK

Kaynakça:
Kaya, A. (2018). Kişiler arası İletişim ve Etkili İletişim. 12. Baskı. Ankara: Pegem Akademi Yayınları, s. 277-282.

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)