Öğretim Üyelerinin Emeklilik Yaşı Düzenlemesi ve Akademisyenlerin Özlük Hakları
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öğretim üyelerinin zorunlu emeklilik yaşının 67’den 72’ye, sözleşmeli olarak ise 75’e kadar yükseltilebileceğine dair açıklaması, akademik insan kaynağının etkin kullanımı açısından önemli bir adımdır. Bu düzenlemenin akademiye pozitif katkı sunması için, geçmişte zorunlu emekliliğe tabi tutulmuş akademisyenlerin haklarını ve geri dönüş süreçlerini netleştiren hükümler içermesi kritik önem taşımaktadır.
Temel Görüş: Düzenlemenin Akademisyenler Lehine Potansiyel Faydaları
-
Deneyimin Korunması: 67-72 yaş aralığındaki kıdemli profesörlerin en verimli ve bilgi birikimlerinin zirve noktasında olduğu dönemde zorunlu emekliliğin kalkması, bilimsel üretim, doktora tez danışmanlığı ve kurumsal hafızanın aktarımı için hayati bir kazançtır.
-
Sözleşmeli Dönem Güvencesi (72-75): Üniversite ile yapılacak özel sözleşme imkânının getirilmesi, akademisyene kariyerini kendi isteğiyle ve esnek şartlarla sürdürme opsiyonu sunar.
-
Akademik Statünün Devamı: Zorunlu emeklilik riskinin ortadan kalkmasıyla, akademisyenler kendilerini daha güvende hissedecek ve kariyer planlamalarını uzun vadeli yapabilecektir.
Akademik Camianın Beklentileri ve Özlük Hakları
Akademik camianın en büyük merakı, kanunun çıkmasından önce 67 yaş zorunluluğu ile emekli edilen akademisyenlerin (özellikle 67-72 yaş grubunun) durumudur. Akademisyenler lehine bir düzenleme için aşağıdaki hususlar mutlak suretle netleştirilmelidir:
1. 67 Yaşında Zorunlu Olarak Emekli Edilenlerin Özlük Hakları ve Statüsü
Beklenti ve Analiz: Kanun, geçmişe dönük hak kaybını gidermelidir. 67-72 yaş aralığındaki ve zorunlu emekli edilen öğretim üyelerine kadroya geri dönme hakkı verilmelidir.
-
Özlük Hakları: Geri dönmeleri halinde, önceki kadro unvanları ve tüm özlük hakları eksiksiz olarak iade edilmeli ve hizmet süreleri yeniden aktif olarak kabul edilmelidir.
-
Hizmet Süresi: Emeklilik ile göreve geri dönüş arasındaki sürenin hizmet süresinden sayılması telafi edici bir düzenleme olacaktır.
-
Kadro Türü: Kesinlikle güvencesiz kadrolarla değil, önceki kadrolu statülerine denk bir statü ile dönmeleri sağlanmalıdır.
2. Kanunun Hangi Tarihten İtibaren Geçerli Olacağı
Beklenti ve Düşünceler: Kanun, Resmi Gazete’de yayımlandığı anda yürürlüğe girmeli, ancak geçiş hükümleri ile geçmişteki zorunlu emeklilerin durumunu çözmelidir.
-
Geçmişe Etki: Kanun metninde, “Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte 67 yaşını doldurmuş ancak 72 yaşını doldurmamış olan öğretim üyeleri başvurmaları halinde görevlerine kaldıkları yerden devam ederler” gibi net bir geçiş hükmü bulunmalıdır.
3. Zorunlu Emeklilik Halinde Yapılan İlave Ödemenin Durumu
Beklenti ve Analiz: Üniversiteler tarafından zorunlu emeklilik nedeniyle yapılan ilave ödemenin geri istenip istenmeyeceği netleştirilmelidir.
-
Akademisyen Lehine Çözüm: Bu ödemeler geri iade edilmemelidir. Geri iade istenmesi, geri dönüş sürecine idari ve mali bir engel teşkil edecektir.
4. Kanun Çıkmadan Önce Emekli Olanların Yeniden Akademiye Dönüşü
Beklenti ve Analiz: Bu grubun dönüşü, düzenlemenin en kritik ve fayda sağlayıcı yönüdür.
-
Dönüş Mekanizması: 72 yaşını doldurmamış ve sağlık durumu elverişli olan tüm zorunlu emeklilere kolaylaştırılmış bir atama/görevlendirme prosedürü ile dönme hakkı tanınmalıdır.
-
Üniversitenin Yükümlülüğü: Üniversiteler, geri dönüş başvurularını idari engellere takmadan değerlendirmeli ve kabul etmelidir.
Sonuç ve Öneri
Emeklilik yaşının yükseltilmesi, Türkiye'nin akademik potansiyelini maksimize etmek için atılmış rasyonel bir adımdır. Düzenlemenin başarısı, yalnızca geleceği değil, aynı zamanda geçmişteki zorunlu emeklilik mağduriyetlerini de çözüme kavuşturacak kapsamlı geçiş hükümleri içermesine bağlıdır.
Akademisyenler, bu kanunun kendilerine "yeni bir iş" teklif etmek yerine, devam eden akademik kariyerlerini teminat altına almasını beklemektedir.
Dr. Murat Karabulut
Gazi Üni. Öğr. Üyesi
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı – Köşe Yazarı
E-posta: mkarabulut@gazeteankara.com.tr