YAZARLAR

13 Ağustos 2025 Çarşamba, 23:03

Yetişkinler İçin Yeni Bir Başlangıç: Belediyeler, STK’lar ve Eğitimde Sessiz Dönüşüm

Bu yazı, Gazete Ankara Dijital Haber Portalı Yazarımız, Eğitim ve Davranış Bilimleri Uzmanı Murat Ertan’ın “Yetişkin Eğitiminin Özellikleri” başlıklı yazısından esinlenerek kaleme alınmıştır. 

Bazen tek bir cümle, yıllardır içimizde biriken sessiz sorulara cevap olabilir. Murat Ertan Hoca'nın yazısında yer verdiği şu alıntı gibi:
21. Yüzyılın cahilleri, okuma yazma bilmeyenler değil; okumayanlar, öğrendikleri yanlış bilgileri değiştiremeyenler ve yeniden öğrenemeyenlerdir.” – Alvin Toffler
İşte bu satırlar, bugünün yetişkin eğitimine dair tartışmaların merkezine sağlam bir çivi çakıyor. Çünkü çağımızda ‘öğrenmemek’ artık bir tercih değil, bir risk. Ve bu riskin toplumsal maliyeti oldukça yüksek.
Ben de bu riskin farkında olan biri olarak — hem bir akademisyen hem sahada projeleri uygulamış bir kişi, hem de Gazete Ankara Dijital Haber Portalı’nın kurucusu ve sorumlu yazı işleri müdürü olarak — bazı tespitlerimi, deneyimlerimi ve kanaatlerimi siz kıymetli okuyucularımla paylaşmak istiyorum.

Belediyeler, Kurslarla Geleceği Şekillendiriyor
Yetişkin eğitimi denildiğinde çoğu kişinin aklına gelen klasik görüntülerin ötesine geçmenin zamanıdır. Bugün birçok yerel yönetim, sadece sosyal yardım değil; sosyal kalkınma eksenli projelere imza atıyor. Eğitim bu işin kalbinde yer alıyor.

Kısa adı BELTEK olan, Gazi Üniversitesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Mesleki ve Teknik Eğitim Kursları, bu alanda bir model olarak hala örnek gösteriliyor. etiSEM (Etimesgut Belediyesi Sürekli Eğitim ve Uygulama Merkezi) projesi, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Başkent Üniversitesi iş birliğiyle 14 yılı aşkın bir süre boyunca, binlerce yetişkine ikinci bir şans sundu. Şu an yönetmesem de kurucu uygulayıcısı olduğum bu merkez, hâlâ dimdik ayakta.
Adana’da SEYMER (Seyhan Belediyesi Sürekli Eğitim ve Uygulama Merkezi), Mersin’de TORTEK (Toroslar Belediyesi Teknik Eğitim Kursları) gibi projeler de, yerel idarelerin yetişkin eğitimi konusundaki vizyonunun pratik karşılıklarıdır. TORTEK gibi yapıların kurulmasında dönemin belediye başkanı Hamit Tuna’nın çalışkanlığı ve vizyonu unutulmamalıdır.

Bu kurumlar, artık sadece kurs açan değil; bireyin hayatına doğrudan dokunan, beceri kazandıran, sosyal katılımı teşvik eden birer modern yetişkin eğitim merkezi hüviyetine sahiptir. Bu bir tesadüf değil, bilinçli bir kamu politikası tercihidir.

STK’lar: Gönüllülerin Omuzladığı Büyük Sorumluluk
Bir diğer sessiz kahraman grubu ise kuşkusuz sivil toplum kuruluşlarıdır. Kadın kooperatiflerinden gençlik platformlarına, kültürel derneklerden meslek odalarına kadar birçok STK, özellikle mahalle ve semt ölçeğinde erişilemeyen kitlelere ulaşmakta büyük rol oynuyor.
Bu yapılar, özellikle dezavantajlı grupların eğitim süreçlerine gönüllü destek vererek hem bir sosyal vicdan işlevi görüyor hem de kamu hizmetlerinin tamamlayıcısı olarak çalışıyor. Gönüllü eğitmenlerin, sınırlı kaynaklarla oluşturdukları etki, tahmin edilenden çok daha büyüktür.

Halk Eğitim Merkezleri: Kamu Hizmetinin Omurgası
Halk Eğitim Merkezleri yıllardır bir “ikinci şans” mekanı olarak binlerce kişiye kapılarını açıyor. Bugün, bu merkezler yalnızca dikiş-nakış değil; dijital okuryazarlık, yabancı dil, kodlama, girişimcilik gibi çağın gerektirdiği alanlarda da eğitimler sunuyor.
Eğitim içerikleri, bireyin ihtiyaçlarına göre esnek şekilde tasarlanıyor. Kurslara katılan bireylerin büyük bölümü, öğrendikleriyle sosyal hayatına doğrudan katkı sağlıyor. Bu da, halk eğitiminin sadece bireysel değil, toplumsal dönüşümün motoru olduğunun bir kanıtıdır.

Yerel Yatırım, Toplumsal Kazanım
Bugün belediyeler, eğitim alanında attıkları her adımla sadece bireyleri değil, mahalleleri, şehirleri dönüştürüyor. İşsizliğin düştüğü, suç oranlarının azaldığı, kadınların güçlendiği ve gençlerin umutla baktığı bir toplumsal yapıdan bahsediyoruz.
Bu projelerin çoğu mütevazı binalarda, az bütçelerle yürütülüyor olabilir. Ama sonuçları devasa. Çünkü yetişkin eğitimi; özgüven kazandırır, ekonomik bağımsızlık sağlar, bireyin kendi potansiyelini fark etmesini mümkün kılar. Ve en önemlisi: Toplumun dokusunu güçlendirir.

Sonuç Yerine: Öğrenme, Bir Yaşam Biçimidir
Yetişkin eğitimi bir ayrıcalık değil, bir ihtiyaç. Bu ihtiyacın karşılanmasında yerel idareler, STK’lar ve halk eğitim merkezleri artık sadece destekçi değil, başrol oyuncusu.
Bizler bu sahnede sadece izleyici değil; oyuncu olmak zorundayız.
Yani mesele şu: Kurslar mahallemizde açık ama biz katılmaya gönüllü müyüz?

Yazıya şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz: Murat Ertan

Dr. Oğuz Poyrazoğlu
Gazi Üniversitesi Öğr. Üyesi
Kurucu, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı – Köşe Yazarı
opoyrazoglu@gazeteankara.com.tr

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)