YAZARLAR

G[A]
G[A]
24 Mart 2025 Pazartesi, 08:00

Emelleri Olanlar ve Emelleri Unutanlar

Kadim dostum ve arkadaşım, Kayseri’nin yetiştirdiği milletin sevdalısı, Kıvılcım Kırtasiye’nin kurucusu gönül ehli insan Ayhan Çetinkaya, bugün Facebook hesabında çok kıymetli bir paylaşımda bulundu.

O satırlarda, yalnızca geçmişin bir yankısı değil, bugünümüzü ve yarınımızı sorgulatan bir vicdan çağrısı vardı.

Bu anlamlı paylaşım bana ilham verdi; bu yazıyı kaleme almak ve siz değerli okuyucularımla paylaşmak istedim.

İlham kaynağım olması dolayısıyla sevgili Ayhan Çetinkaya’ya kalbi teşekkürlerimi sunuyor, şimdi sizleri bu duygunun izinde birlikte düşünmeye davet ediyorum…

"Emellerim var, büyük emellerim var. Bunlar büyük paralar kazanmak ya da yüksek mevkilere gelmek gibi maddi tatmin içermiyorlar.

Emellerimin gerçekleşmesi; ülkemi ileriye götürmek ve bu görevi gerektiği gibi yerine getirmenin mutluluğunu yaşamaktır."

Mustafa Kemal Atatürk, Corinne Lütfi’ye yazdığı mektuplardan

Acaba diyorum…

Şimdilerde…

Kimlerin emeli bu?..

Bu soru, sadece geçmişle bağ kurmak değil, günümüzde bir vicdan muhasebesi yapabilmek için atılmış içten bir çağrıdır.

Ülkesini ileriye götürmeyi, kendini değil milletini yüceltmeyi dert edinen kaç kişi kaldı?

Ve bu “emel”, bugün hangi zihinlerde, hangi kalplerde yaşıyor?

Bu soruya romantik bir nostaljiyle değil; verilerle, gözlemlerle, açık kaynaklı analizlerle yanıt aramak gerekir. Çünkü gerçek, sadece geçmişte değil, bugünün aynasında da görünür olur.

Liyakatin Gölgesinde Emel Taşıyanlar

Ülkeyi ileriye taşımanın ön şartı; dürüstlük, ehliyet ve liyakattir. Ancak:

  • Yolsuzluk Algı Endeksi’nde Türkiye, 2023’te 180 ülke içinde 115. sıradadır.
  • Kamu yönetiminde liyakat, yerini çoğu zaman sadakat temelli atamalara bırakmıştır.

Böylesi bir zeminde, “ülkem için çalışmak istiyorum” diyen bir idealist, çoğu zaman sistemin dışında kalmaktadır.

Eğitimin Gölgesinde Büyüyen Sessiz Çığlıklar

Eğitim sistemimiz, ne yazık ki artık düşünceyi değil, itaatkârlığı büyütüyor. Bu, Atatürk’ün “fikri hür, vicdanı hür” idealinin neresindedir?

  • PISA sonuçları, okuma-anlama ve temel bilimlerde hâlâ ortalamanın altında olduğumuzu gösteriyor.
  • Üniversitelerde bilimsel özerklik azalmış; araştırmalar baskılanmış durumda.

Gençlere “sen bu ülkenin geleceğisin” demek kolaydır. Ama bu söylemi gerçek kılacak bir sistem inşa edemediğimiz sürece, bu sadece bir teselli olur.

Gençlik Neden Gidiyor?

Araştırmalar gösteriyor ki gençlerin çoğu, yurt dışında yaşamak istiyor. Bunun nedeni sadece ekonomik değil, adalet, özgürlük ve gelecek umudu eksikliğidir.

KONDA verileri, gençlerin %70’e yakın kısmının fırsat bulduğunda Türkiye dışında yaşamak istediğini gösteriyor.

Oysa Atatürk gençliğe şöyle sesleniyordu:

"Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur."

Bugünün gençliği, o kudreti kendinde hissediyor ama kendi ülkesinde değerlendirecek iklimi bulamıyor.

Kalkınma Kimin İçin?

Ekonomik veriler bize şunu söylüyor:

  • En zengin %20’lik kesim, gelirin %50’sinden fazlasını alıyor.
  • Halkın büyük bölümü, geçim savaşı veriyor; orta direk neredeyse yok olmuş durumda.

Yani evet, birileri ilerliyor, ama milletin çoğu değil, belli bir zümre…

Ahlaki Erozyon ve Değer Kaybı

Toplumsal hayatın her alanında gözle görülür bir değer çözülmesi yaşanıyor:

  • Medya, hakikatten çok propaganda aracı oldu.
  • Yargı, bağımsızlıktan çok etkilenmeye açık hale geldi.
  • Toplum, kutuplaşmanın iki ucuna sıkıştırıldı.

Emel taşıyanlar, bu ses ve görüntü kirliliği içinde ya bastırılıyor ya da sistem dışına itiliyor.

Ama Yine de Umut Var

Tüm bu olumsuzluklara rağmen; hâlâ adanmış yürekler, davası olan insanlar, sessizce ve kararlılıkla çalışıyor.

Onlar bir kürsüde değil belki, ama bir okulda, bir hastanede, bir atölyede, bir STK çatısı altında ülkesine emek veriyor.

Bu yazının ilham kaynağı olan Ayhan Çetinkaya gibi insanlar, işte bu umudun temsilcileri...

Son Söz: Kimin Emeli Var?

Bu yazı yalnızca başkalarına değil, hepimize dönük bir çağrıdır:

Benim emelim ne?

Kendim için mi, milletim için mi çalışıyorum?

Sahip olduğum bilgi, yetenek ve imkânlarla bu ülkeyi bir adım ileriye taşımak için ben ne yapıyorum?

Atatürk’ün o mektuplarda ifade ettiği büyük emel, sadece bir kişinin değil; bu millete sevdalı herkesin taşıması gereken bir bayraktır.

Bugün o bayrağı tutanlara selam olsun…

Ve tutmayanlara da bir davet: Buyrun, emel saflarına…

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)