YAZARLAR

01 Mayıs 2025 Perşembe, 00:00

Zihin Kopyalamaya Bir Adım Daha: Yapay Zekâ ile Dijital Ölümsüzlük Mümkün mü?

Değerli Gazete Ankara Okurlarımız, bugünkü yazımızda; Kaybettiğiniz bir yakınınızla yeniden konuşabilseniz ne hissederdiniz? Yapay zekâ, artık insan zihnini dijital ortama taşıyacak kadar ilerledi mi? Peki, bu bilim mi, hayal mi, yoksa insanlığın önündeki etik bir mayın tarlası mı? Sorularına ilaveler yaparak cevaplar arayacağız.

Ölümden Sonra Dijital Yaşam Mümkün mü?

Bilgisayar ekranında size bakan, sizin gibi konuşan, anılarınızı bilen biriyle sohbet ediyorsunuz. O kişi sizsiniz, ya da sizdiniz. Bu sahne artık bir bilim kurgu senaryosu değildir. Gelişen yapay zekâ teknolojileri sayesinde zihin kopyalama ve dijital ölümsüzlük kavramı gerçekliğe dönüşmeye başlamış durumdadır.

Replika gibi bazı uygulamalar, bir kişinin dijital verilerinden yola çıkarak onun dijital bir “kişiliğini” yaratmayı amaçlıyor. Kimi kullanıcılar vefat etmiş sevdikleriyle bu şekilde “yeniden konuşmayı” deneyimliyorlar.

Zihin Nasıl Kopyalanıyor?

Yapay zekâ sistemleri, bir kişinin sosyal medya paylaşımlarını, e-postalarını, ses ve video kayıtlarını analiz ederek onun kişilik özelliklerini, dil kullanımını ve hatta mizah anlayışını öğrenebiliyor. Sonunda bu veriler ışığında geliştirilen yapay zihin simülasyonları, orijinal kişiye son derece benzeyen dijital avatarlar yaratabiliyor. OpenAI’ın GPT teknolojisi, bu alanın en güçlü örneklerinden biri olarak gösterilebilir.

Gerçek mi, Gölge mi?

Bu teknolojinin yarattığı dijital benlik gerçekten “siz” olabilir misiniz?

Felsefeciler ve etikçiler bu konuda ikiye bölünmüş durumdalar. Bir kesime göre bu sadece bir bilgisayar algoritmasıdır ve bilinç, duygular, özgür irade gibi insan zihninin temel unsurlarını barındırmıyorlar. Diğer kesimse bunun bir tür “anı ve kimlik yedeklemesi” olduğunu savunuyor. Bu konuda cevaplanması gereken bir takım etik sorular vardır. Şöyle ki;

  • Dijital benliğinizin sahibi kim olacak?
  • Ölüm sonrası sizden habersiz mi konuşacak?
  • Bu teknoloji nasıl denetlenecek?

Dijital Sonsuzluk: Bilimsel Evrim mi, Teolojik Kriz mi?

Dünya genelinde birçok dini ve kültürel yapılar, dijital ölümsüzlük fikrine kuşkuyla yaklaşıyorlar. “Bir insanın ruhu bir makineye aktarılabilir mi?” sorusu, yalnızca teknik değil, aynı zamanda teolojik bir tartışmayı da beraberinde getiriyor.

Kimilerine göre bu “ruhsuz bir yansıma”, kimilerine göre ise “anıların dijital formda korunması”.

Bu teknolojilerle artık soru şuna evriliyor: Bir insan zihnini kopyalayabilir miyiz değil, kopyalamalı mıyız?

Son Söz: Zihin kopyalama artık hayal değil; giriş kapımızda bekleyen bir olasılıktır. Bu süreç, yalnızca teknolojiyle değil; toplumla, hukukla, inançla ve bireysel tercihlerle şekillenecektir. Aynı zamanda;  dijital ölümsüzlük; ölüm, yaşam, hafıza ve kimlik gibi temel insanlık tanımlarını dönüştürme potansiyeline de sahiptir. Ancak bu dönüşümün yönünü belirleyecek olan yalnızca mühendislik değil, toplumun etik, hukuki ve kültürel değerleridir.
Unutmayalım! Ölümden kaçış arayışında, bizi biz yapan insani değerlerimizi de geride bırakmamalıyız. Sağlıcakla kalın.

Prof. Dr. Ayhan ERDEM

aerdem@gazeteankara.com.tr

{o0o}

Nerede Bir Zulüm Varsa, Çatışma Varsa, Adaletsizlik Varsa Sona Erdirmek İçin Biz Oradayız. 

Türkiye’nin Kalbi, Ankara’nın Sesi" olan Dijital Haber Portalı,  

https://www.gazeteankara.com.tr

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)