YAZARLAR

05 Haziran 2025 Perşembe, 20:02

Terzilik Üzerine Sosyolojik Bir Düşünce: Her Defasında Yeniden Ölçü Alanlar

Bazı meslekler vardır ki yalnızca bir geçim kapısı değil, aynı zamanda hayatı anlama biçimidir. Gündelik yaşantının içinden süzülen bir bilgelikle insan ruhuna dokunur, sessizce çok şey söyler. Terzilik de bu özel mesleklerden biridir. Kumaş kesmek, dikiş atmak, prova yapmak... Bunlar sadece bir kıyafet değil, bir insan hayatının öyküsünü dikmek gibidir. Her ilmekte sabır, her ölçüde pür dikkat, her düzeltmede ise derin bir saygı gizlidir.

Zamanla büyük alışveriş merkezleri, hazır giyim markaları ve seri üretimin dayattığı tek tip beden algısı terziliği gözden düşürmüştür. Ama yine de, terziler bir köşede sessizce varlığını sürdürmeye devam ediyorlar. Kalıplara sığmayan bedenlerin, sıradanlığa direnen ruhların ilk adresi olmaya devam ediyorlar. Çünkü terziler yalnızca fiziksel ölçülerle değil, insanın iç dünyasıyla da ilgilenirler.

Terzileri hep sevmişimdir. Onların bakışında yargı değil, dikkatli bir gözlem vardır. Daha önce sizin ölçünüzü almış olsalar bile, işe yeniden başlamadan önce bir kez daha alırlar. “Geçen yıl bu ceketi dikmiştik” demezler. Çünkü bilirler: İnsan değişir. Zaman yalnızca bedene değil, ruha da işler. Belki omuzlar biraz daha düşmüştür, duruşta bir yılgınlık ya da yeni bir direnç belirmiştir. Terziler işte bu değişimi fark ederler. Her yeniden ölçü alış, aslında sessizce “Seni şu anki hâlinle görmek istiyorum” demektir.

Bu davranış sadece mesleki bir titizlik değil; aynı zamanda derin bir kabul ve saygı göstergesidir. Sosyolojik açıdan bakıldığında, bir insanı kalıplara hapsetmeden, her defasında yeniden tanıma çabası bugün çok az rastlanan bir tutumdur. Oysa toplum genellikle tam tersini yapar: Birini bir kez tanıdıysa, hep o haliyle hatırlar. Değişimi kabullenmek yerine, geçmişteki bir davranışı kalıcı bir kimlik gibi yapıştırırlar. Terziler ise bu kolaycılığa düşmez. Her defasında baştan başlar, her insanla yeni bir sayfa açarlar.

Belki de insan ilişkilerimizde bu açıdan biraz terzilerden ilham almalıyız. Her karşılaşmada karşımızdakini yeniden "ölçmeli", onu bugünkü haliyle anlamaya çalışmalıyız. Birini geçmişteki bir öfkesine hapsederek yargılamak ya da eski hatalarını tekrar edeceğini varsaymak, kumaşı göz kararı kesip gelişigüzel dikmeye benzer. Oysa her insan zamanla değişir, dönüşür, gelişir. Her karşılaşma bir prova, her diyalog yeni bir kalıptır.

Terzilik dışarıdan bakıldığında sıradan bir meslek gibi görünebilir. Oysa aslında bir tür insan okuma sanatıdır. Terzilerin elleri yalnızca kumaşa değil, yaşanmışlıklara da dokunur. Bir ceketin omzuna sinmiş yorgunluk, bir pantolonun katlanmış paçasında gizlenmiş umut, bir gömleğin düğmesine ilişmiş özlem... Bunları en iyi terziler hisseder. Sessizce dinler, yargılamadan anlar ve büyük bir incelikle işlerler.

İnsan ilişkileri de böyle olmalı. Her karşılaşma bir “yeniden ölçme” fırsatıdır. “Dün öfkeliydi, bugün de öyle olacaktır” demek, “dün hata yaptı, yine yapar” diye düşünmek... Bunlar ilişkileri tüketir. Bazen de birini hiç tanımadan, ona kendi kafamızdan bir kalıp biçeriz. Tıpkı kumaşı ölçmeden kesmek gibi. Sonra oturmadığında şaşırırız: “Neden olmadı?”

Terziler sabırlıdır. Sorular sorar, dinlerler, deneyip düzeltirler. Çünkü bilirler: Herkesin bir duruşu, her kumaşın ayrı bir dokusu, her insanın farklı bir hikâyesi vardır. Ceketin omzuna yorgunluk oturmuş olabilir, pantolonun paçasına bir umut tutunmuş olabilir. Ve terziler bunları hisseder, görürler. Sessizce anlar, elleriyle onarır, güzelleştirirler.

İyi ki hâlâ bazı sokak aralarında, eski tip dikiş makinelerinin tanıdık tıkırtılı sesiyle çalışan terziler var. Onlar aslında bize çok şey anlatırlar. “Her insan, yeniden ölçülmeyi hak eder.” Geçmişe takılıp kalmadan, bugünkü haline bakarak, her defasında yeniden tanımaya niyet ederek yaşamak gerekir derler.

Kim bilir, belki de en iyi insan modeli biraz terzi gibi olandır: Kalıplara göre değil, insana göre davranan... Ve gerektiğinde usulca, sabırla yeniden başlayan.

Saygılarımla,
Prof. Dr. O. Ayhan ERDEM
aerdem@gazeteankara.com.tr

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Gazete Ankara DHP Köşe Yazarı

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)