Birçok İnsan Gözyaşlarına Neden Olanları Hayatından Silmek Yerine Kendi Gözyaşlarını Silmeyi Tercih Ediyor
İnsan, alıştığı acıyı bile yitirmekten korkar! Zamanla acılar insan yaşamının bir parçası haline geliyor. Bu yüzden birçok insan, gözyaşlarına neden olan insanları hayatından silmek yerine, kendi gözyaşlarını silmeyi tercih ediyor. Pek çok kişinin duygusal acının kaynağıyla yüzleşmek yerine bu acıya katlanmayı tercih etmesi, insan doğasının derin ve karmaşık bir paradoksudur. İster romantik, ister ailevi, ister platonik olsun, ilişkilerde insanlar çoğu zaman kendilerini tekrar tekrar inciten davranışlara tahammül ederken bulurlar. Acı çekmelerine neden olan kişilerden uzaklaşmak yerine, tanıdık olanla teselli bulurlar – bu tanıdıklık ne kadar kederle dolu olursa olsun tahammül ederler. Çünkü bilindik olan, bazen yaralayıcı olsa bile, bilinmeyenden daha az korkutucu gelir insanlara.
Bu eğilim, korku, umut ve duygusal bağımlılığın iç içe geçtiği karmaşık bir ruh hâlinden doğar. Yalnızlık, bazen bir insanın kalbinde yankılanan en derin sessizliktir. Bu sessizlik, bir başkasının sözlerinden ya da eylemlerinden gelen acıdan daha katlanılmaz olabilir. “Belki değişir,” düşüncesi, en ağır hayal kırıklıklarının bile üzerini örten ince bir örtüye dönüşür. Ve o örtünün altında zamanla büyüyen duygusal yorgunluk, kendini bastırılmış gözyaşlarında, uykusuz gecelerde, içeri atılan ve bastırılan duygular ve yutkunmayı zorlaştıran bir hal alır.
Toplumsal öğretiler de bu içsel çelişkiyi besler. “Affetmek büyüklüktür,” “Aile her şeydir,” “Sabreden derviş muradına erer” gibi cümlelerle büyüyen bireyler, çoğu zaman kendi duygularını ikinci plana atar. Güçlü olmak, susmakla eş tutulur. Oysa bazen en büyük güç, susmamakta saklıdır. Çünkü duygusal yaralar yalnızca zamanla değil, fark edilip üzerine gidildiğinde iyileşir.
Bazı insanlar, duygularını anlatmayı, sınır çizmeyi ya da bir ilişkiyi sorgulamayı, sevdiklerine ihanet gibi görür. Bu yüzden sessiz kalırlar. Kendilerini olgun ya da anlayışlı olmakla teselli ederler. Ama bu sessizlik, her zaman sabrın sesi değildir; çoğu zaman içsel bir tükenişin, yavaş yavaş kırılan bir kalbin çığlığıdır. Bu sessizlik, bir noktada kişinin kendi içinde kendini terk etmesi anlamına gelir.
Ancak insanın ruh sağlığı, kalbinin huzuru ve kendi iç sesi ve bedensel sağlığı hiçbir ilişki uğruna yok sayılmamalıdır. Gerçek sevgi, birini sürekli ağlatmakla değil, gözyaşlarını silmekle var olur. Ve bir insan, kendi gözyaşlarını silmeyi öğrenirken, aynı zamanda o gözyaşlarına sebep olanlara sınır çizmeyi de öğrenmelidir. Çünkü bazen “seviyorum” demek yetmez; “artık yeter” demek de gerekir.
Unutmayalım! Uzaklaşmak bir vazgeçiş değil, insanın kendine dönüş yolculuğudur. Zor olabilir, hatta acı da verebilir. Ama her ayrılık kapanmayan bir yara değil, bazen bir iyileşme dönemidir. Hayat, başkalarının ellerinde sürekli incinen bir kalbi taşımak için yeteri kadar uzun değildir. Ve bazen kendi gözyaşlarını silmenin en doğru yolu, o gözyaşlarını hak etmeyen insanları hayatından çıkarmak şeklinde onlara veda etmektir. Gerçek dostlar, size gülen değil, sizinle birlikte gülendir. Gülümsemenize katkısı olmayanları, hayallerinize ortak etmeyiniz.
Evet değerli okurlarımız, bugünkü yazımızın ilham kaynağı ve konu başlığını oluşturan, "Birçok İnsan, Gözyaşlarına Neden Olan İnsanları Hayatından Silmek Yerine, Kendi Gözyaşlarını Silmeyi Tercih Ediyor" aforizmasının yaşamımız üzerindeki etkilerini kimi zaman duygusallaşarak, kimi zaman çevremizdeki dostlarımıza sitem ederek açıklamaya çalıştık. Allah sizleri iyi insanlarla karşılaştırsın. Ama unutmayalım! Sizler iyi iseniz, yollarınız hep iyi insanlara çıkacaktır. "Nisa Suresi, 79. ayet: "Sana iyilikten her ne gelirse Allah'tandır, kötülükten de sana ne gelirse o da kendindendir. Biz seni insanlara bir elçi olarak gönderdik; şahid olarak Allah yeter." der. Mendillerinizi hep sevinç gözyaşlarınızı kurulamak için kullanın. Sağlıklı günler dilerim.
{o0o}
Nerede Bir Zulüm Varsa, Çatışma Varsa, Adaletsizlik Varsa Sona Erdirmek İçin Biz Oradayız. Türkiye’nin Kalbi, Ankara’nın Sesi" olan Dijital Haber Portalı, https://www.gazeteankara.com.tr
YORUM YAP