YAZARLAR

28 Temmuz 2025 Pazartesi, 07:00

Ankara’da Ulaşımın Geleceği: Metro Yatırımları, Şehir Planlaması ve Toplu Taşımada Yeni Dönem

“Bir şehrin akciğerleri parkları ve ormanlık alanlarıysa, atardamarları ulaşım hatlarıdır.”

Ankara, Cumhuriyet’in kalbi, modern Türkiye’nin simgesi bir başkent olarak yalnızca idari işlevleriyle değil, aynı zamanda yaşanabilir bir metropol olma yolundaki dönüşümleriyle de dikkat çekmektedir. Bu dönüşümün belki de en kritik boyutu, şehir içi ulaşımın geleceğini belirleyen metro hattı yatırımları ve entegre şehir planlamasıdır. Zira ulaşım, sadece bir yerden bir yere gitmenin ötesinde, ekonomik verimlilikten sosyal bütünlüğe, çevresel sürdürülebilirlikten kentsel aidiyete kadar birçok alanı doğrudan etkileyen çok katmanlı bir yapıdır.

Ankara’da her sabah aynı tablo: Konya Yolu, Eskişehir Yolu, İstanbul Yolu, ve Dumlupınar Bulvarı’nda sabah trafiği birer “durgunluk ve çile koridoruna” dönüşüyor. TÜİK ve EGO verilerine göre, Ankara’daki özel araç sahipliği oranı 2024 itibarıyla %38’i geçmiş durumda. Her 3 kişiden 1’i kendi aracını kullanıyor. Bu durum, trafik yoğunluğunu artırmakla kalmıyor, kent içi hava kirliliğini de tetikliyor. Ayrıca araç odaklı ulaşım kültürü, yaya ve bisikletli ulaşımı geri plana itiyor.

Son yıllarda Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Ulaştırma Bakanlığı arasında bazı yetki ve sorumluluk tartışmalarına rağmen, memnuniyet verici olarak yeni metro hatlarının planlandığı görülüyor. Mamak, Keçiören, Etlik, ODTÜ, Bilkent, Yaşamkent, Gölbaşı gibi bölgeleri kapsayan yeni hat projeleri gündemde. Bunlardan özellikle dikkat çeken projeler arasında şunlar yer alıyor:

  • Dikmen - Kızılay - Ulus Metro Hattı
  • Bilkent Şehir Hastanesi – Çayyolu Bağlantısı
  • Etlik Şehir Hastanesi – Keçiören Metro Uzantısı
  • Mamak – AKM Metro Hattı

Ancak burada temel soru şu: Yeni hatlar sadece ulaşımı mı çözecek, yoksa kent planlamasının ruhunu da mı şekillendirecek?

Toplu taşıma, sadece yer altından geçen raylı sistemlerle sınırlı değildir. Otobüs ringleri, ekspres minibüs sistemleri, uygun olan yerlerde bisiklet yolları, yaya odaklı alanlar ve transfer merkezleri, ulaşım ekosisteminin tamamlayıcı unsurlarıdır. Avrupa’daki örnekler incelendiğinde (örneğin Viyana, Kopenhag, Paris, Londra, Berlin), metro hatlarının multimodal ulaşım sistemleriyle desteklendiği görülmektedir.

Ankara’da ise hâlen transfer istasyonlarında bekleme süreleri uzundur, otobüs- metro entegrasyonu zayıftır. Ayrıca, birçok durak hâlâ engelli erişimine uygun değildir.

Modern şehircilik ilkelerine göre, ulaşım planlaması nüfus dağılımı, konut politikası, istihdam alanları, sosyal yaşam merkezleri ve çevresel etki analizleriyle birlikte düşünülmelidir. Aksi takdirde, yapılan her yatırım "konu dışı şıklık" gibi sadece görüntü verir, işlevsellik sağlamaz.

Ne yazık ki Ankara’nın geçmişte yaşadığı en büyük sorunlardan biri, ulaşım hatlarının imar planlarından sonra düşünülmesidir. Bu yaklaşım tersine çevrilmeden, sürdürülebilir ulaşım asla sağlanamaz.

Çözüm: Veri Tabanlı, Katılımcı ve Ekolojik Bir Yaklaşım

  • Ulaşım master planı güncellenmeli ve tüm planlama süreci, coğrafi bilgi sistemleri (CBS), yapay zekâ modellemeleri ve nüfus projeksiyonları ile desteklenmelidir.
  • Mahalle ölçeğinde katılımcı süreçler teşvik edilmeli, ulaşım yatırımları halkın deneyim ve ihtiyaçlarına göre şekillenmelidir.
  • Bisiklet ve yaya yolları, yalnızca hobi alanı olarak değil, uygun yerlerde ulaşım aksı olarak planlanmalıdır.
  • Çevre dostu araçların (elektrikli otobüsler, tramvaylar) yaygınlaştırılması öncelikli hedef olmalıdır.

Sonuç Olarak

Ankara'nın gelecekteki ulaşım vizyonu yalnızca daha fazla tünel kazmak, ray döşemek değildir. Bu vizyon, yaşanabilir bir başkent  oluşturmak için aklın, bilimin, şehir estetiğinin ve halkın ortak sesiyle mümkün olabilir. Metro hatları, bu büyük orkestranın sadece bir enstrümanıdır. Ama o enstrümanın doğru  sesler  vermesi için iyi bir şehir plancısına, sağlam bir yönetim iradesine ve şeffaf bir katılım kültürüne ihtiyaç vardır. Geleceği kazanmak için bugünü doğru okumak gerekir.

Zira şehirler, sadece ulaşım hatlarında değil; vizyon hatlarıyla da gelişir ve büyür.

Dikkate alınması dilleğiyle…

Prof. Dr. Ayhan ERDEM – Köşe Yazarı
aerdem@gazeteankara.com.tr
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)