![[GA]](https://gazeteankara.com.tr/public/FrontEnd/images/ga-logo.png){kind=logo}
Sessizliğin Yükü: Söylemediklerimizden de Sorumluyuz
Merhaba Değerli Okuyucular,
Bu köşede sizlerle buluşmanın heyecanını yaşıyorum. İlk yazımda, hayatımızda bazen fark etmeden üstlendiğimiz bir sorumluluktan bahsetmek istiyorum: Söylemediklerimiz. Toplum olarak sürekli konuşuyor, fikirlerimizi paylaşıyor, söylediklerimizle yargılanıyoruz. Ancak hiç düşünüyor muyuz, sadece söylediklerimiz mi önemli? Ya söylemediklerimiz? Bazen bir sessizlik, bir kelimenin eksikliği, en az söz kadar büyük bir sorumluluk yükler bize.
Sessizliğin Sorumluluğu
Bir ürünü kusurunu belirtmeden satmak, bir evi iskânsız olduğunu söylemeden devretmek, bir yanlışı dostumuza dile getirmemek... Tüm bunlar, sessizliğimizin getirdiği sorumluluklardır. Bazen, bir durumu söylememek, göz yummak veya başka birinin dile getirmesini beklemek, yanlışların büyüyerek devamlılığını sağlar.
Günlük hayatta fark ettiğimiz ama dile getirmediğimiz pek çok durum var. Seyir halindeyken telefonla mesajlaşan bir dolmuş şoförü, adaletsiz bir karar karşısında susmak, yanlış bir uygulamayı görmezden gelmek... Tüm bunlar, konuşmadığımız, dile getirmediğimiz için sorumlu olduğumuz durumlar.
Görmezden Gelmek Bir Seçimdir
Başka birinin uyarısına güvenerek susmak, "benim söylememe gerek yok, başkaları zaten biliyor" diyerek göz yummak, sessizliğimizin bir seçim olduğunu gösterir. Toplumsal adaletsizliklere karşı sesimizi çıkarmamak, bir suçu, bir yanlışı görmezden gelmek, aslında o yanlışın sürekli hale gelmesine katkı sağlar.
Daha büyük çapta düşünelim: Gazze'de çocuklar ölürken, "Benim elimden ne gelir ki?" diyerek görmezden gelmek... Haksızlığa uğrayan birine destek olmamak... Tüm bunlar, sessizliğimizin bir tercihe dönüştüğünün en somut örnekleridir.
Sonuç: Sessizliğimizin Farkına Varalım
Söylediklerimiz kadar söylemediklerimizden de sorumluyuz. Bir yanlışı, bir eksikliği, bir adaletsizliği görmezden gelmek, o durumu onaylamak anlamına gelir. Bu nedenle, bir şeyleri dile getirmekten çekinmemeli, "nasılsa biri söyler" diye düşünmemeliyiz. Çünkü bazen en büyük haksızlık, sessizliktir.
Hayatımızda haksızlıklara, yanlışlara karşı susmayarak, söylenmesi gerekenleri dile getirerek fark yaratabiliriz. Unutmayalım, gerçek sorumluluk sadece konuşmakta değil, bazen konuşmaya cesaret edebilmektedir.
Bir sonraki yazımda yeniden buluşmak dileğiyle, sevgi ve farkındalıkla kalın!
YORUM YAP