Cumhurbaşkanı’mızın Yeni Tarzı ve Ceketin Gizli Anlamı
Geride bıraktığımız Kurban Bayramında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun zamandır tercih etmediği toprak ve kahve tonlarında ceket-pantolon giymesi çok konuşuldu, çok yorumlandı, yer yer çok eleştirildi. Acaba altında ne gibi bir siyasi mesaj var diyerek üzerine çok yorumlar yapıldı.
Kıyafet basit bir detay gibi görünür ancak en güçlü ve kalıcı mesajı kıyafet verir. Çünkü görüntü sesten daha hızlı ulaşır!
Önemli ve etkin siyasetçiler giyinmenin siyasal iletişimin bir parçası olduğunu bilirler ve genellikle bu konuda bir uzmanla çalışırlar. “Beni hanım giydiriyor” diye demeçler verenler bugün var yarın yok dediğimiz amatör lig politikacılarıdır. Siyasetçi için seçilen giysiler ve renk, asla sadece örtünmek üzere giyilen estetik bir tercih değildir. Siyasal iletişimin bir gereği olarak, stratejik davranışın ve konumlanmanın bir parçasıdır.
Önemli bir basın açıklaması yaparken, ekran karşısına çıkarken önemli açıklamalarda bulunurken giyilen kıyafetlerin rengi, siyasal iletişimde bilinçli olarak seçilir.
Ancak;
Bir puro bazen sadece bir purodur. Hayatın olağan akışı içerisinde her şeyden olağanüstü bir analiz veya komplo teorileri çıkarıldığında aklıma hep Freud’un bu sözü gelir.
Atılan her adım, her çalışma, ille bir amaca hizmet etmek üzere mesaj barındırmak zorunda değildir. Bazen kendini tekrar etmemek ve yenilenmek için, alışılan, ezberlenen görüntü değiştirilir hepsi bu…
Bazan bir puro sadece purodur…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dikkat çeken giysi stilini yorumlamaya geçmeden toprak ve kahve tonlarının anlamına değinelim isterseniz.
Toprak tonları sadelik ve doğallık barındırır, içtenliği sahiciliği temsil eder. Kahverengide biraz istikrarlılık vurgusu vardır ayakları yere basan güven ve sağlamlık rengidir.
Ben genelde halkla iç içe, sade bir lider profili çizmeyi amaçladığım için çalıştığım siyasi adaylara seçim öncesinde kırsalda; köy, tarla bayır ziyaretlerinde kahve tonlarında bir gömlek pantolon giydiririm veya giyinmesini öneririm.
Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın bayramlıkları sade, daha halka yakın bir imaj çizilmesine yardımcı olan bir tarzdır.
Liderlerin sade giyinmeleri, halka "Ben de sizdenim, sizin gibi hissediyorum" mesajı verir.
Hayatın geneline de baktığımızda daha önce tercih edilmeyen bir renge yönelinmesi, genelde bir değişimi, yeni bir vizyonu, farklı bir yaklaşımı işaret eder. Fotoğrafta görüldüğü üzere giysilerin biraz sesi kısılmış, ılıklaştırılmış; giysilerdeki bu yumuşama, bir dönüşüme işaret ediyor olabilir. Kadın erkek hepimiz iş değişikliği veya bir düşünce değişikliğinden sonra biraz tarz değiştirebiliyoruz. Hiç kırmızı giymeyen biri hayat akışının bir yerinde kırmızı giymeye başlayabiliyor.
Şimdi gelelim Cumhurbaşkanımızın giysilerine;
Öncelikle fotoğraf tesadüfen önümüze düşmedi; Elbette ki tüm ayrıntılarına dikkat edilmiş tüm detaylarının çalışılmış olmasını beklersiniz. Ancak bu çalışmada çalışırken bazı ayrıntılar gözden kaçırılmış. Ben normalde Cumhurbaşkanımızın genel görüntüsüne olağanüstü dikkat ettiğini tüm ayrıntılarına özendiğini biliyorum; (meslek sırrı)… Hatırlarsanız geçmiş yıllarda da bir canlı yayında “ceket nasıl gözüküyor”, “göbeğim çıkıyor mu” diye kusursuz görünmek için çaba harcadığı anlar medyaya düşmüştü.
Lacivertin bile 41 tonu vardır, her ton her ten rengine uymaz sizin hangi alt tonlara sahip olduğunuz bu konuda belirleyicidir.
Ben Cumhurbaşkanı’mızın giysilerini de tek başına beğendim ancak tonunu beğenmedim; kendisinin ten tonuna uygun olmayan sarı alt tonlu cekette biraz daha kızıllık olsa kendisiyle çok daha iyi bütünleşebilirdi. Ayrıca sarı alt ton biraz risklidir.
Tonsürton giyinmek çok elegan bir tercihtir; kişide derinlik ve ahenk oluşturur sade ama şık bir görünümün yanı sıra, oldukça modern bir duruş sergiler; ancak tonların tutması ve uyum çok önemlidir.
Pantolonun tonunu beğendim ancak paça boyu doğru alınmamış ve paça dikişi o kumaşa uygun olarak düzgün yapılmamıştı.
Ayakkabılar crocodile ve oldukça pahalı bir ayakkabı ancak markasından emin değilim; Santoni olabilir, bu markanın Vakko’da da satışı var. Birkaç yerde Stefano Ricci olduğunu yazılmış ne kadar doğrudur bilmiyorum ancak dünyadaki en pahalı ve en rahat ayakkabı markalarından bir tanesidir. Satış fiyatı 5.000 6.000 € lar civarında…
Zaten İtalya’da halk pazarından aldığınız ayakkabılar bile ergonomide buradaki en pahalılarla yarışır. Geliri uygun beylere Aubercy veya John Lobb da önerebilirim. Tabi şimdiye kadar adı geçen ayakkabı markalarının orta segment markalar olmadığını tahmin etmişsinizdir… Eğer orta segment önerilere ihtiyaç duyarsanız bana yazın lütfen sonraki haftalarda sizin için öyle bir yazı hazırlayabilirim.
(Aslında bu haftanın konusu bayramda bir vesileyle dikkatimi çeken tanınmamış başka bir siyasetçiydi, ancak bu konuda yazmasam olmazdı, haftaya da onu konuşuruz)
Görüşmek Üzere….
Dr. Neslihan Yahşi – Köşe Yazarı
nyahsi@gazeteankara.com.tr
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı
www.gazeteankara.com.tr
“Türkiye’nin kalbi Ankara’nın sesi”
YORUM YAP