YAZARLAR

17 Haziran 2025 Salı, 09:55

Gazi Üniversitesi Merkezli Yüksek Teknoloji Vizyonu: Ankara’nın Kalbinde Stratejik Bir Bilim ve Üretim Üssü

Cumhuriyet’in ilk teknik eğitim kurumu olma misyonunu taşıyan Gazi Üniversitesi, bugün Türkiye’nin bilimsel ve teknolojik dönüşüm hamlesinde yeniden stratejik bir odak noktası olmaya aday olabilir. Çünkü; bünyesindeki Fen Fakültesi, Teknoloji Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Mimarlık Fakültesi ile; Gazi Teknopark, Teknoloji Transfer Ofisi ve çok sayıda uygulamalı araştırma merkeziyle, Ankara’nın merkezinde benzersiz bir potansiyele sahiptir.

Bu potansiyel, yalnızca akademik başarılarla sınırlı kalmamalı; ülkenin 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi doğrultusunda yeniden tanımlanmalıdır. Gazi Üniversitesi, yalnızca mezun veren bir kurum değil; stratejik alanlarda ürün geliştiren, yetkin insan yetiştiren ve bilimsel çıktıyı toplumsal faydaya dönüştüren bir merkez olarak yeniden konumlandırılmalıdır. Bu kapsamda önerilebilecek model; "Gazi Üniversitesi Teknoloji Entegrasyon Platformu"dur (GÜTEP).

GÜTEP: Birlikte Üret, Birlikte Dönüştür
GÜTEP modeli, üniversitenin tüm fakültelerini yatayda entegre eden; teknopark, sanayi bölgeleri ve kamu fonlama mekanizmalarıyla dikeyde bağ kuran çok katmanlı bir yapıyı ifade eder. Her bir fakülte kendi uzmanlık alanında bir "Milli Teknoloji Atölyesi" kurarak, öğrencilere gerçek saha sorunları üzerinden çözüm üretme fırsatı sunacaktır.

Fen Fakültesi, temel bilimsel araştırmalardan nanoteknolojiye; yeşil kimyadan yapay zekâ algoritmalarına uzanan bir bilgi üretim üssü olabilecektir.
Teknoloji ve Mühendislik Fakülteleri, bu bilgiyi ürüne dönüştüren uygulamalı Ar-Ge merkezleri haline gelebilecektir.
Mimarlık Fakültesi, sürdürülebilir kentleşme, yeşil yapı tasarımı ve enerji verimli bina sistemlerine dair çözümler geliştirebilecektir.

Stratejik Aktörlerle Entegre Bir Model
Bu yapının sürdürülebilirliği, sadece üniversite içinde değil; dış paydaşlarla kurulacak stratejik iş birlikleriyle sağlanacaktır:

Ankara Sanayi Odası (ASO) ile ortak projeler,
OSB’lerle prototip ürün ve test ortamı paylaşımı,
TÜBİTAK, KOSGEB ve Kalkınma Ajanslarıyla eş finansman destek modelleri,
Girişimcilik ofisleri ve Teknopark kanalıyla ticarileşme ve lisanslama süreçleri.
Bu bütünlük, öğrenciyi mezuniyete değil, üretkenliğe; üniversiteyi sadece bilgiye değil, teknolojiye; kampüsü yalnızca eğitim alanına değil, stratejik bir inovasyon ve üretim üssüne dönüştürecektir.

Ulusal ve Küresel Örneklerle Uyumlu Bir Yöneliş
Geliştirilebilir Model, küresel başarı hikâyelerinden ilham alabilir. MIT Media Lab (ABD), KAIST Kampüs Entegrasyonu (Kore), EPFL Innovation Park (İsviçre) ve Fraunhofer Enstitüleri (Almanya) gibi yapılar; üniversite-sanayi iş birliğinin yalnızca laboratuvar değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma modeli olabileceğini kanıtlamıştır. Gazi Üniversitesi, Türkiye için bu potansiyeli taşıyan nadir yükseköğretim merkezlerinden biridir.

Vizyoner Bir Çağrı: Lider Üniversite, Lider Ülke
Tarihte, devlet erkânının teknik eğitime verdiği önem; bizzat cumhurbaşkanlarımızın, başbakanlarımızın, bakanlarımızın, genelkurmay başkanlarının Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’nu –bugünkü adıyla Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi’ni– ziyaretleriyle görünür kılınırdı. O günlerde olduğu gibi bugün de aynı kararlılıkla, Sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde, Bilim ve Teknoloji Bakanlığımızın iş birliğiyle, Beştepe’nin hemen yanı başında bulunan bu güzide üniversitede eşsiz bir sinerji oluşturulabilir.
Bu süreçte Gazi Üniversitesi Rektörlüğüne düşen, Cumhuriyet’in bilimsel hafızasıyla, Türkiye Cumhuriyeti’nin liderlik vizyonunu buluşturabilmektir. Bizim için hedefimiz nettir: Türkiye’de kurulacak 50 Milli Teknoloji Atölyesi’nin içinden en yetkin ve güçlü model, Gazi Üniversitesi’nde hayat bulmalıdır.

Sonuç: Ankara’dan Yükselen Bir Bilim ve Teknoloji Çağrısı
Gazi Üniversitesi, taşıdığı tarihsel miras ve güncel altyapı kapasitesiyle, Ankara’nın ortasında yerli teknolojiye dayalı üretim ve stratejik Ar-Ge’nin kalbi haline gelebilir. Tek yapmamız gereken; bu mirası çağın ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yorumlamak, kaynakları entegre etmek ve ortak akılla yol almaktır.
Millî Teknoloji Atölyeleri çerçevesinde Gazi Üniversitesi’nin dönüştürücü rol üstlenmesi, yalnızca bir eğitim politikasının değil, bir gelecek vizyonunun ete kemiğe bürünmesidir.
Bu çağrı, yalnızca bir üniversiteye değil; tüm Türkiye’ye yöneliktir. 

Dr. Oğuz Poyrazoğlu – Kurucu ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü | Köşe Yazarı 

İletişim & Katkı Sağlamak İçin:

bilgi@gazeteankara.com.tr

WhatsApp Haber Hattı: +90 531 512 62 32 

www.gazeteankara.com.tr

Gazete Ankara Dijital Haber Portalı
“Türkiye’nin kalbi Ankara’nın sesi”

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)