YAZARLAR

27 Şubat 2025 Perşembe, 13:29

Varoluşun Beş Boyutu: Kendimizi Gerçekten Tanıyor muyuz?

Hayat, anlam arayışıyla dolu bir yolculuk. Bu yolculukta en önemli duraklardan biri ise kendimizi tanımak, varoluşumuzun farkına varmaktır. İletişim sorunlarının çözümü de tam olarak burada başlar: kendimizi ve başkalarını anlama becerimizle.

Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu'nun kitaplarından ilham alarak, varoluşun beş temel boyutuna bir göz atalım.

1. Kaale Alınmak ve Umursanmak

Hepimiz fark edilmek, görülmek ve değer verilmek isteriz. Birine selam vermek, bir dostumuzun derdini dinlemek ya da bir çocuğun fikrini sormak bile, ona değer verdiğimizin en büyük kanıtıdır. Aile, okul ya da iş hayatında umursandığını hisseden bireyler, kendilerine olan güvenlerini daha kolay geliştirir.

2. Olduğu Gibi Kabul Edilmek

Yargılanmadan, koşul öne sürmeden kabul edilmek her insanın temel ihtiyaçlarından biridir. Ana babası tarafından kabul gören bir çocuk, coşkulu ve mutlu bir birey olur. Aynı şekilde, bir öğretmenin öğrencisine, bir yöneticinin çalışanına verdiği değer, onların motivasyonunu arttırır.

3. Değerli ve Vazgeçilmez Hissetmek

Bir bireyin kendini bir bütün içinde vazgeçilmez bir parça olarak görmesi, ona anlam ve özgüven katar. Aile içinde sevgiyle büyütülen bir çocuk, hayata daha güvenle bakar. Aynı şekilde, bir öğretmen, öğrencisine “Bugün seni burada görmek beni mutlu etti” dediğinde, ona kendini önemli hissettirmiş olur.

4. Yeterli Olmak ve Kendine Güvenmek

İnsan, kendi yeterliliğini ve gücünü hissetmek ister. İşte bu yüzden, anne babası ya da öğretmeninden "Sen yapabilirsin!" mesajını alan çocuk, hayata daha güvenle adım atar. İş yerinde takdir edilen bir çalışan, işine daha bağlı hale gelir. Daniel Goleman'ın da belirttiği gibi, iş yerinde başarının %90'ı duygusal zekaya dayanıyor ve özgüven bu zekanın temel taşlarından biri.

5. Sevilmek ve Özlenmek

Hepimiz birileri tarafından sevilmek ve özlenmek isteriz. Sevgi, doğduğumuz andan itibaren ihtiyacımız olan en temel duygulardan biridir. Ailemizden, dostlarımızdan, iş arkadaşlarımızdan gelen küçük ama anlamlı mesajlar, bizi hayata bağlar. "Seni özledim" diyen bir dost, "Seninle sohbet etmeyi seviyorum" diyen bir şef, "Bugün seni burada görmek beni mutlu etti" diyen bir öğretmen... Tüm bunlar, varoluşumuzun anlam kazandığı anlardır.

Varoluşumuzun farkına vardıkça, yaşamı daha bilinçli ve anlamlı kılabiliriz. Bu nedenle kendimizi ve başkalarını kaale almak, oldukları gibi kabul etmek, değer vermek ve sevgimizi göstermekten kaçınmamalıyız.

Saygı ve sevgiyle...

Vefatının dördüncü yıl dönümünde, bu düşünceleri hayatımıza kazandıran Sayın Doğan Cüceloğlu Hocamızı saygıyla anıyor, Allah'tan rahmet diliyorum.

Kaynakça:

Cüceloğlu, D. (2001) Savaşçı. İstanbul, Remzi Kitabevi.

Cüceloğlu, D. (2002) İletişim Donanımları. İstanbul, Remzi Kitabevi.

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (3)

  • Gazete ANKARA

    Neri

    Yine güzel bir konu, yine güzel bir yazı..Teşekkürler...

    + Cevapla
  • Gazete ANKARA

    Aynur

    Teşekkürler muhteşem bir yazı siz çok değerli siniz

    + Cevapla
  • Gazete ANKARA

    ENJİLA

    Çok güzel bir yazı olmuş tebrikler

    + Cevapla