YAZARLAR

18 Mart 2025 Salı, 04:42

Maziden Atiye: Türk Birliği ve Türkiye Yüzyılı’nda Küresel Güç Perspektifi Üzerine Düşünceler

Türk Yüzyılı’na Doğru Tarihi Bir Miras ve Büyük Bir Vizyon

Türk milleti, çağlar boyunca medeniyet kuran, kıtaları aşan ve tarih sahnesinde kalıcı izler bırakan büyük bir millettir. Bugün, dünya yeniden şekillenirken, Türkiye ve Türk dünyası geçmişten aldığı güçle geleceğine yön vermek için çaba sarf etmektedir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilan ettiği “Türkiye Yüzyılı” vizyonu ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın yükselen gücü, Turan Ülküsü’nü bir hayal olmaktan çıkararak, bölgesel ve küresel bir güç merkezi inşa etme yolunda somut adımlara dönüşmektedir.

Bugün, Türk dünyasının birleşmesi sadece bir ideal değil, jeopolitik bir zorunluluk haline gelmiştir. Küresel dengelerin sarsıldığı, yeni ittifakların şekillendiği bir dönemde Türk devletleri, enerji, savunma sanayii, teknoloji ve kültürel iş birliği alanlarında büyük atılımlar yaparak geleceğin süper güçlerinden biri olmaya adaydır.

Bu yazıda, Türk Birliği’nin tarihsel arka planını, Atatürk’ün bu konudaki stratejik öngörülerini, günümüz Türk devletlerinin ortak hareket etme potansiyelini ve gelecekte küresel ölçekte nasıl bir güç merkezi haline gelebileceğimizi analiz edeceğiz.

1. Türk Dünyasının Tarihsel Kökenleri: Kadim Birlik ve Güçlü Medeniyet

Türk dünyasının birliği, siyasi, kültürel ve ekonomik anlamda birçok kez tarihte gerçekleştirilmiş ve büyük güç dengelerini değiştirmiştir.

  • Büyük Hun İmparatorluğu (MÖ 220- MS 216): Çin Seddi'nin inşasına sebep olacak kadar büyük bir güçtü.
  • Göktürk Kağanlığı (552- 744): Türk adını resmî devlet ismi olarak kullanan ilk büyük Türk imparatorluğu.
  • Büyük Selçuklu Devleti (1037- 1194): Anadolu ve Orta Asya’yı kapsayan, Türk-İslam dünyasının en büyük gücü.
  • Altın Orda Devleti ve Timur İmparatorluğu: Orta Asya’dan Avrupa içlerine kadar genişleyen Türk hâkimiyetinin zirve noktaları.

Bu tarihsel miras, Türk milletinin geçmişte birlik olduğunda nasıl bir küresel güç haline geldiğinin en büyük kanıtıdır.

2. Atatürk’ün Türk Birliği Stratejisi: Vizyoner Bir Öngörü

Mustafa Kemal Atatürk, Sovyetler Birliği’nin çöküşünü yıllar öncesinden tahmin ederek, Türk dünyasıyla güçlü bağlar kurulması gerektiğini ifade etmiştir:

"Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur, müttefikimizdir. Fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilir. İşte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir!"

Atatürk’ün bu sözleri, Türk devletlerinin er ya da geç bağımsız olacağını ve Türkiye’nin buna hazırlıklı olması gerektiğini göstermektedir.

Nitekim 1991’de Sovyetler Birliği dağıldığında Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Azerbaycan bağımsızlıklarını kazandılar. Ancak bu devletlerle ortak bir yapı kurma süreci uzun yıllar ihmal edilmiştir.

Bugün, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ve Türkiye’nin liderliği bu boşluğu doldurarak, Türk dünyasını küresel bir güç merkezi yapma yolunda ilerlemektedir.

3. Türk Devletleri Teşkilatı: Yeni Bir Güç Merkezi İnşası

2009 yılında kurulan Türk Konseyi, 2021’de Türk Devletleri Teşkilatı’na dönüşerek, kurumsallaşmış bir Türk Birliği modelini ortaya koymuştur.

Stratejik Hedefler ve Öncelikler

  • Ekonomik Entegrasyon: Türk devletleri arasında serbest ticaret anlaşmaları, ortak para birimi ve yatırım fonları.
  • Savunma İş Birliği: Ortak ordu ve savunma sanayii projeleri (Bayraktar SİHA’ları ve Aselsan iş birlikleri).
  • Enerji Güvenliği: Türk devletlerinin doğal gaz, petrol ve nükleer enerji yatırımlarıyla Avrupa ve Asya’nın enerji tedarikçisi haline gelmesi.
  • Dijital ve Teknolojik Dönüşüm: Türk devletlerinin 5G, yapay zekâ, savunma teknolojileri ve uzay projelerinde ortaklaşa hareket etmesi.

Bugün, Türk Devletleri Teşkilatı bir araya gelerek Avrupa Birliği, NATO ve Şanghay İş Birliği Örgütü gibi küresel oluşumlara alternatif bir Türk Birliği Modeli yaratabilir.

4. Küresel Jeopolitik Dengelerde Türk Dünyasının Konumu

Dünya yeniden şekillenirken, Türk dünyasının önemi giderek artmaktadır.

Çin’in Kuşak ve Yol Projesi Karşısında Türk Koridoru

  • Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan üzerinden Orta Koridor olarak bilinen alternatif ticaret yollarını geliştirebilir.

Rusya ve Batı Arasındaki Denge Politikası

  • Türkiye’nin Rusya ve Batı arasında denge unsuru olması, Türk devletlerine de jeopolitik avantaj sağlayacaktır.

Orta Doğu, Kafkasya ve Orta Asya’da Güçlü Bir Türk Bloku

  • Azerbaycan, Türk dünyasının enerji merkezi olurken, Kazakistan ve Türkmenistan enerji üretiminde kritik rol oynamaktadır.
  • Kırgızistan ve Özbekistan, Türkistan’ın yeniden ekonomik ve kültürel bir merkez haline gelmesini sağlayabilir.

Bu unsurlar, Türk dünyasını küresel güçler arasında bir dengeleyici ve belirleyici aktör haline getirme potansiyeli taşımaktadır.

5. Türkiye Yüzyılı’nda Türk Birliği: Yeni Bir Çağın Kapısı

Türkiye Yüzyılı, sadece Türkiye’nin değil, tüm Türk dünyasının yükselişine zemin hazırlayan bir dönem olacaktır.

  • 2024 sonrası süreçte Türk Devletleri Teşkilatı’nın genişlemesi, ekonomik ve askeri entegrasyonun hızlanması hedeflenmektedir.
  • Türk devletleri ortak bir savunma doktrini ve teknolojik iş birliği modeline geçebilir.
  • 2023-2050 Vizyonu: Türk Dünyası, dünya ekonomisinin %10’undan fazlasını kontrol eden küresel bir güç merkezi haline gelebilir.

Sonuç: Türk Birliği, Küresel Bir Güç Olmaya Hazır mı?

Atatürk’ün "Türk Birliği’nin bir gün hakikat olacağına inancım vardır." sözü, bugün hiç olmadığı kadar gerçekçi bir hale gelmiştir.

Türk dünyası, jeopolitik avantajları, enerji kaynakları, genç nüfusu, gelişen teknolojik altyapısı ve savunma sanayii gücüyle gelecekte küresel bir süper güç haline gelme potansiyeline sahiptir.

Eğer Türkiye liderliğinde Türk devletleri ortak hareket eder, ekonomik ve askeri bütünleşme sağlanırsa, 21. yüzyıl “Türk Yüzyılı” olarak tarihe geçebilir.

Türk dünyasının maziden atiye uzanan büyük yürüyüşü, belki de dünyanın en büyük süper güçlerinden birini doğurmaya hazırlanıyor!

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)