Ankara’da “Yaşayan Miras Okulu” açıldı: Kültürel aktarım için yeni model sahada
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Ankara’da pilot olarak başlatılan “Yaşayan Miras Okulu” projesi, somut olmayan kültürel mirasın çocuklar ve gençler aracılığıyla geleceğe taşınmasını hedefliyor. Bakan Ersoy, modelin Türkiye geneline yayılacağını açıkladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hayata geçirdiği “Yaşayan Miras Okulu Projesi”, Ankara’daki 15 Temmuz Demokrasi Müzesi’nde düzenlenen tanıtım programıyla kamuoyuna duyuruldu. Proje, geleneksel sanatlar, zanaatlar, müzik, oyunlar ve sözlü anlatılar gibi somut olmayan kültürel miras unsurlarını, teoriden çok uygulama temelli bir anlayışla yeni kuşaklara aktarmayı amaçlıyor.
Ankara pilot il seçildi
Tanıtım toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ankara’da başlatılan uygulamanın bir pilot çalışma olduğunu belirterek, bu modelin ilerleyen süreçte Türkiye genelinde yaygınlaştırılmasının hedeflendiğini söyledi. Ersoy, kültürel mirasın yalnızca korunacak bir unsur değil, yaşatılarak öğrenilmesi gereken canlı bir değer olduğuna dikkat çekti.
Üç aşamalı eğitim modeli
Bakan Ersoy’un verdiği bilgilere göre proje; farkındalık, uygulama ve paylaşım olmak üzere üç temel aşamadan oluşuyor. İlk aşamada çocuklar, somut olmayan kültürel miras kavramını etkileşimli sunumlar ve atölyeler aracılığıyla tanıyor. İkinci aşamada, alanında deneyimli ustalarla birebir çalışarak usta-çırak ilişkisini deneyimliyorlar. Son aşamada ise üniversite öğrencileri süreci belgeleyerek dijital içerikler üretiyor ve mirasın çağın diliyle görünür hale gelmesini sağlıyor.
“Yaşayan Miras Elçileri” yetiştirilecek
Projenin en dikkat çeken hedeflerinden biri de çocukların “Yaşayan Miras Elçisi” olarak yetiştirilmesi. Ersoy, bu sayede kuşaklar arası aktarımın yüzeysel değil, sahici ve kalıcı bir biçimde gerçekleşeceğini vurguladı. Projenin gönüllülük esasına dayanmasının da katılımı güçlendiren önemli bir unsur olduğu ifade edildi.
Uzmanlara göre kültürel kimlik güçleniyor
Kültürel miras alanında çalışan uzmanlara göre bu tür uygulamalı projeler, genç kuşakların kendi kültürel kimlikleriyle daha güçlü bir bağ kurmasına katkı sağlıyor. Uzmanlar, özellikle dijital çağda büyüyen çocuklar için somut deneyimlerin kültürel farkındalığı artırmada kritik rol oynadığını belirtiyor.
UNESCO hedefleriyle paralel
Projenin, UNESCO’nun somut olmayan kültürel mirasın korunmasına yönelik yaklaşımıyla da örtüştüğü değerlendiriliyor. Türkiye’de bugüne kadar 7 bin 38 kişiye “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı Kartı” verilirken, 2025 itibarıyla ulusal envantere kayıtlı unsur sayısının 368’e, yerel uygulama kayıtlarının ise bin 707’ye ulaştığı açıklandı. “Yaşayan İnsan Hazinesi” ilan edilen kişi sayısı ise 102’ye yükseldi.
Ankara için kültürel bir kazanım
Ankara’daki açılış, başkentte kültürel mirasın korunmasına yönelik son yıllarda atılan en somut adımlardan biri olarak değerlendiriliyor. Veliler ve eğitimciler, çocukların yalnızca izleyen değil, üreten ve aktaran bireyler olarak sürece dahil edilmesini olumlu bulduklarını ifade ediyor.
Sosyal ve kültürel etkisi uzun vadeli
Projenin uzun vadede kültür ekonomisine katkı sağlaması, geleneksel sanat ve zanaatların sürdürülebilirliğini desteklemesi ve yerel ustaların bilgi birikimini kayıt altına alması bekleniyor. Böylece kültürel miras, yalnızca müzelerde sergilenen bir unsur olmaktan çıkıp günlük yaşamın parçası haline geliyor.
Açılış programına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanı sıra UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz ve çok sayıda çocuk katıldı. Programın ardından Bakan Ersoy, etkinlik alanlarını gezerek çocuklarla bir araya geldi.
Kaynak: İHA
Haber Editörü: Hasan Mutlu
E-posta: bilgi@gazeteankara.com.tr
WhatsApp Haber Hattı: +90 531 512 62 32


YORUM YAP