Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Muharrem Kılıç, Kadına yönelik şiddette yüzde 1 puanlık artışın, oranın ekonomik faaliyet düzeyinde yüzde 9'luk düşüşle ilişkilendirildiğini görüyoruz. Küresel düzeyde kadına karşı şiddetin maliyetinin hem kamu hem özel sektör açısından baktığımız zaman, 1,5 trilyon ABD doları olduğuna ilişkin bir başka tespit var dedi.
TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonu, TİHEK yetkililerini dinlemek üzere AK Parti İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu başkanlığında toplandı. Toplantıya; Başkan Muharrem Kılıç, TİHEK Başkan Müşaviri Ayşegül Taşkapu Duran, Ulusal Önleme Mekanizması Birimi Koordinatörü Oktay Alkan, Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Birimi Koordinatörü Gizem Sefer, İnsan Hakları ve Eşitlik Uzmanı Ezgi Kaşkaval Okyay, İnsan Hakları ve Eşitlik Uzmanı Reyhan Tüfek ve Tuğçe Doger, İnsan Hakları ve Eşitlik Uzman Yardımcısı Ela Çolak katıldı. Komisyon toplantısının açılışında konuşan Cevizoğlu, "Şiddet, kadına yönelik şiddet ve şiddetin her türlüsü, ayrımcılık aslında. dün de bir Fransız sosyologdan söz etmiştim, bugün de yine bir başka sosyolog Bourdieu'dan söz etmek istiyorum. 'Habitus' kavramı var, biz habitusun ne anlama geldiğini Türkiye olarak biliyoruz. Türkiye'de de İstanbul'da geçtiğimiz yıllarda çevre bakımından bir habitus toplantısı yapılmıştı. Şimdi, şiddet de galiba bir habitus yani bir alan oluşturuyor, bir yaşam alanı oluşturuyor." dedi. Cevizoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Dün uzman hocalarımız burada bize bilgi verirken, şiddetin nasıl bulaşıcı olduğunu da aileler görülen şiddetin çocuklar büyüdüğü zaman nasıl tekrarlandığını da söylemişti yani bu şekilde bir şiddet alanı oluşuyor; bakarak, görerek ve dün yine gündeme geldi, 'Gösterişçil duyarlılık' yani en duyarlı gibi gözükerek aslında konuyu duyarsızlaştırma efekti, etkisi; çok önemli. Bu nedenle, şiddeti ne kadar önlersek, önlemeye yönelik çabalar harcarsak o kadar barışçı ve şiddetsiz bir toplum, bir habitus oluşturmamız mümkün olacaktır."
'KADINA YÖNELİK ŞİDDET, İNSAN HAKLARI SORUNU OLARAK KARŞIMIZA ÇIKIYOR'
TİHEK Başkanı Muharrem Kılıç da şiddetin haz alınan bir unsur haline geldiğini ve bu nedenle şiddet formlarıyla karşı karşıya kalındığını söyledi. Kılıç, şöyle konuştu: "Kadına yönelik şiddetin özellikle kadına yönelmiş olması, burada mağdurun, mağdur kitlenin kadınlar olması hasebiyle tabii ki bu noktada temel bir insan hakları sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Bizim Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun temel misyonlarından bir tanesi de insan haklarının korunması ve geliştirilmesi. Bu bahiste özellikle kadına yönelik şiddet bunlardan bir tanesi, tabii ki bunun önlenmesi. Çünkü malumunuz olduğu üzere, temel hak ve özgürlükler açısından baktığımız zaman yaşam hakkının en temel hak olarak karşımıza çıktığını görüyoruz. Bu noktada sadece yaşam hakkı ihlali değil, bir kadın hakları sorunu ya da bir insan hakları sorunu olarak bedensel ve ruhsal bütünlüğünün korunması, güvenlik hakkının korunması noktasında da baktığımız zaman, doğrudan kadın özneye yönelik olarak şiddetin özel bir bahisle ele alınması, bununla mücadelenin farklı boyutlar, farklı çerçeveler üzerinden ele alınmasının gerekliliği ortaya çıkıyor. Bu noktada siz de ifade ettiniz; sadece tabii ki İnsan Hakları Kurumu değiliz, 2016 yılında yeniden ihdas edilince, kurulunca Kurumumuz 6701 sayılı Kanun çerçevesinde bir eşitlik kurumu olarak yeniden yapılandırıldı. Bu, AB ilerleme raporlarında da bir öngörü, bir tavsiye niteliğindeydi, bir eşitlik kurumunun ihdas edilmesi. Bu doğrultuda 2016 yılında eşitlik misyonunu, eşitliğin korunması, ayrımcılığın önlenmesi misyonunu da temel misyon olarak, kurumsal misyon olarak icra ediyoruz."
'HER 3 KADINDAN 1'İ ŞİDDETE MARUZ KALIYOR'
Kılıç, Dünya Sağlık Örgütünün de bu noktada 2021 yılında kadına yönelik şiddetin yaygınlığına ilişkin yapmış olduğu tahminlere dair bir raporlamasının söz konusu olduğunu hatırlatarak, "Burada 2018 yılı verilerinin ortaya çıktığını görüyoruz. Burada baktığımız zaman, kişilerin yakın partnerleri tarafından şiddete maruziyetlerinin olduğunu ifade ediyor. İlgili rapora göre, global ölçekte 15- 49 yaş arasında kadınların yüzde 31'inin yaşamları boyunca mevcut eşinden, birlikte olduğu kişiden fiziksel ve cinsel şiddete maruz kaldığına ilişkin bir tespit var. Her 3 kişiden 1'inin neredeyse bu şiddet eylemlerine maruziyetine ilişkin bir veriyi komitenin raporunda paylaşıldığını ifade edebiliriz. Bunun da yaklaşık 2018 verileri olduğu için ya da çalışması olduğu için o dönem tarihlemesi açısından baktığımız zaman, 852 milyon kadının bir şiddet mağduriyetinin, maruziyetinin olduğunu söylememiz icap ediyor. Yine, 15- 49 yaşları arasındaki kadınların tahminen yüzde 27'si yaşamları boyunca yakın partnerleri ya da dışarıdan kişiler tarafından fiziksel şiddete maruziyetine ilişkin verinin komite raporunda da yer aldığını bu vesileyle söylemiş olayım." diye konuştu.