HABERLER

23 Ocak 2025 17:07 | Son Güncelleme: 05 Şubat 2025 12:52

Bazı İnsanların Hukuk Önünde Ayrıcalıklara Sahip Olduğu Günler Artık Geride Kalmıştır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Üstünlerin hukukunun egemen olduğu vesayetçi yapıdan hukukun üstünlüğünü referans alan adil bir yargı sistemine geçiş sağlanmıştır. Siyasi ve ideolojik kimlikleriyle, ekonomik statüleri sebebiyle bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günlere artık geride kalmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Adalet teşkilatının her bir mensubunun kılı kırk yaran bir titizlikle yüksek bir vazife şuuruyla hareket etmesine büyük önem verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, adalet hizmetlerinin etkinliği kadar, vaktinde tecelli etmesinin de önemini her fırsatta vurguladıklarını kaydetti.

“Türk milleti adına karar veren yargı makamının itibarına halel gelmemesi ve toplumun adalete olan inancının sarsılmaması bizim için her türlü mülahazanın üzerindedir” sözleriyle devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Göreve geldiğimiz 2002'den beri bu konuda gerçekten büyük hassasiyet gösterdik. Adliye binalarımızın sunulan hizmetin mehabetine uygun hâle getirilmesinden personel sayısına, mevzuattan dijitalleşmeye kadar geniş bir alanda çok sayıda adım attık.  Yargının bağımsızlığı ilkesine, tarafsızlığı ilkesini de ekleyerek, hâkim ve savcılarımızın görevlerini layıkıyla yerine getirebilmelerinin önünü açtık. Eski Türkiye'nin imtiyazlı çevreleri bunu hâlen hazmetmekte zorlansa da üstünlerin hukukunun egemen olduğu vesayetçi yapıdan hukukun üstünlüğünü referans alan adil bir yargı sistemine geçiş sağlanmıştır. Siyasi ve ideolojik kimlikleriyle, ekonomik statüleri sebebiyle bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günlere artık geride kalmıştır. Darbecileri alkışlayan yargı yerine darbecilerden millet adına hesap soran, mağdurların hak ve hukukunu savunan yargı pratiğinin yerleşmesini Türk demokrasisi adına önemli bir kazanım olarak görüyoruz.”