HABERLER

20 Ocak 2025 17:12 | Son Güncelleme: 05 Şubat 2025 13:39

Kara Ocak: Hafızalardan Silinmeyen Acı

Her yıl 20 Ocak geldiğinde Azerbaycan’ın kalbi yeniden kanar, gözyaşları Bakü sokaklarında yankılanır. O gece, 1990 yılının soğuk bir Ocak gecesiydi. Ancak bu soğuk, Bakü sokaklarına dökülen kanın ateşiyle erimiş, yüreklerde tarifi imkânsız bir yangına dönüşmüştü.

Sovyet tanklarının paletleri altında ezilen sadece taşlar, yollar değildi; bir milletin onuru, özgürlüğe duyduğu özlem ve bağımsızlık hayalleri de ezilmek istenmişti. 19 Ocak’ı 20 Ocak’a bağlayan o karanlık gecede, Sovyet Ordusu, Azerbaycan halkının hürriyet çığlıklarını susturmak için Bakü’ye girdi. Oysa o halk, ellerinde silah değil, yüreklerinde vatan sevgisi taşıyordu.

KANLA YAZILAN TARİH

Kadın, erkek, yaşlı, çocuk… O gece yaşa ya da cinsiyete bakılmaksızın onlarca masum insan hayatını kaybetti. Bir anne, çocuğunu son kez öpebildi belki; bir baba, ailesini korumak için göğsünü mermilere siper etti. Şehrin her köşesi ağıtlarla doldu. Gözyaşları, akan kanı temizlemeye yetmedi.

O gece, sadece bir katliam değil, aynı zamanda Azerbaycan’ın bağımsızlık yolunda yazdığı en acı ama en onurlu sayfalardan biri oldu. Halk, tüm bu acılara rağmen diz çökmedi. Kara Ocak, özgürlüğün bedelinin ne kadar ağır olduğunu bir kez daha dünyaya gösterdi.

ÖZGÜRLÜK UĞRUNA SAVAŞAN HER HALKIN ORTAK ACISI

Bugün, Kara Ocak’ın üzerinden yıllar geçmiş olsa da acısı ilk günkü gibi taze. Azerbaycan halkı, her yıl 20 Ocak’ta şehitlerini minnetle anıyor. O gece hayatını kaybeden kahramanların isimleri, bağımsızlık uğruna verilen mücadelede birer ışık olarak parlamaya devam ediyor.

Kara Ocak, sadece Azerbaycan’ın değil, özgürlük uğruna savaşan her halkın ortak acısıdır. O karanlık geceyi unutmamak, özgürlüğün kıymetini bilmek için bir çağrıdır.

Bakü’nün şehitler tepesinde yatanlar, Azerbaycan’ın bağımsızlık meşalesini sonsuza dek aydınlatacak. Kara Ocak, bir yas değil; direnişin, özgürlüğün ve umut dolu yarınların destanıdır.