Türkiye, Nadir Toprak Satrancında Yeni Bir Güç Olabilir mi?
Millî İstihbarat Akademisi’nden Kritik Analiz: Türkiye'nin Stratejik Rolü Genişliyor
Dijitalleşme, yeşil enerji dönüşümü ve yüksek teknolojinin çağında, dünya yeni bir jeopolitik rekabet alanı ile karşı karşıya: Nadir Toprak Elementleri (NTE).
Millî İstihbarat Akademisi(MİA) tarafından hazırlanan ve 30 Mayıs 2025’te yayımlanan "Nadir Toprak Elementleri ve Türkiye: Jeopolitik Satrançta Yeni Dinamikler ve Aktörler" başlıklı analiz, bu kritik elementlerin dünya düzeninde oynadığı stratejik rolü gözler önüne seriyor.
Çin, ABD ve Yeni Aktörler
2024 itibarıyla Çin, NTE cevher üretiminin %61’ini, rafinaj ve ayrıştırma kapasitesinin ise %92’sini kontrol ediyor. Kalıcı mıknatıs üretiminde ABD’yi 300’e 1 geride bırakan Çin, ihracat lisanslarıyla piyasaya yön veriyor.
ABD ise, bu stratejik bağımlılığı azaltmak için Ukrayna ve Grönland’la iş birliklerine yönelmiş durumda. Özellikle F-35, nükleer denizaltılar ve rüzgâr türbinleri gibi yüksek teknoloji ürünlerinde NTE kritik rol oynuyor. 30 Nisan 2025’te imzalanan ABD-Ukrayna Mineral Anlaşması da bu arayışın önemli bir kilometre taşı.
Türkiye’nin Güçlü Kozu: Beylikova Rezervi
Türkiye, Eskişehir/Beylikova’da yer alan 694 milyon tonluk rezerv ile Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci NTE sahasına sahip. Eti Maden koordinasyonunda pilot üretim başladı. Hedef: yılda 570 bin ton saflaştırma kapasitesi ve entegre yerli Ar-Ge ile manyetik alaşım üretimi.
Raporda, Türkiye’nin yalnızca rezerv sahibi değil, katma değerli üretim üssü haline gelmesi için 2025-2035 arası üç aşamalı bir yol haritası sunuluyor:
- Rezerv Doğrulama ve Pilot Üretim (2025-2028)
- Rafineri ve Mıknatıs Üretimi (2028-2032)
- Geri Dönüşüm ve Küresel Konumlandırma (2032-2035)
Stratejik Öneri: “Sadece çıkarmak yetmez; işleyip katma değer yaratmak gerek”
Millî İstihbarat Akademisi’nin analizine göre, Türkiye’nin bu alanda başarısı; çevresel sürdürülebilirlik, rafineri yatırımları, döngüsel ekonomi politikaları ve uluslararası iş birliklerine bağlı. Aksi takdirde "çıkar–sat" modeliyle sınırlı kalmak, fırsatların kaçmasına neden olabilir.
Son Söz:
“Nadir Toprak Elementleri, yalnızca birer maden değil; geleceğin güvenliği, ekonomisi ve teknolojisinin yapıtaşlarıdır. Türkiye, bu satrançta sadece bir taş değil, güçlü bir oyuncu olabilir.”
Detaylı rapor ve infografiklerle incelemek için:
https://mia.edu.tr/uploads/f/30052025_1.pdf
Gazete Ankara DHP | Bilim ve Teknoloji Haber Servisi
Haber Editörü: Dr. Oğuz Poyrazoğlu
YORUM YAP