AHİLİK GELENEĞİ VE ANKARA’DAKİ ETKİLERİ

Gazete Ankara yazarı da olan Prof. Dr. Güray Kırpık, söyleşide Ahilik teşkilatının kökenlerini ve Ankara’daki etkilerini anlattı. Ahiliğin sadece bir esnaf örgütlenmesi olmadığını, aynı zamanda sosyal ve kültürel hayatı düzenleyen bir sistem olduğunu vurguladı. Fütüvvetnamelerde yer alan 124 adet âdâb ve erkân kuralının, günümüz mesleki eğitim ve ahlak anlayışına ışık tuttuğunu belirtti. Kırpık, Ahilik sistemindeki eğitim anlayışının modern mesleki ve teknik eğitimle benzerlikler taşıdığını, hatta politeknik eğitim kavramının bu gelenekle örtüştüğünü ifade etti.

BACIERENLİK VE KADINLARIN SOSYAL ROLÜ

Anadolu Bacıları olarak bilinen kadın teşkilatlanmasının önemine de değinen Kırpık, Ankara’daki vakıf ve timar kayıtlarının, kadınların ekonomik ve sosyal hayattaki etkin rolünü gösterdiğini söyledi. Fatıma Bacı ve Ahi Şerafeddin kızı Devlet Hatun gibi öncü isimlerin faaliyetlerinden örnekler vererek, Bacıerenlik geleneğinin Anadolu’daki toplumsal yapıya katkılarını anlattı.

SEYMENLİK GELENEĞİ VE MİLLİ MÜCADELE’DEKİ YERİ

Seymenlik geleneğinin Ankara’nın tarihi açısından taşıdığı önemi vurgulayan Kırpık, özellikle Milli Mücadele döneminde Seymen Alayı’nın Mustafa Kemal Paşa’yı karşılamasının bu geleneğin devamı niteliğinde olduğunu belirtti. 27 Aralık 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara’ya gelişi ve Seymen Alayı tarafından karşılanması, 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılışı ve 13 Ekim 1923’te Ankara’nın başkent ilan edilmesi gibi tarihi olayların, Seymenlik geleneğiyle iç içe olduğunu ifade etti.

ANKARA’NIN KÜLTÜREL MİRASI VE KORUNMASI

Prof. Dr. Kırpık, Ankara’nın sadece bir başkent değil, aynı zamanda zengin bir kültürel mirasa sahip olduğunu vurguladı. Ahilik, Bacıerenlik ve Seymenlik geleneklerinin bu mirasın önemli bileşenleri olduğunu ve bu değerlerin korunması gerektiğini belirtti. Atatürk’ün eğitim konusundaki görüşlerinin de Ahilik geleneğiyle paralellikler taşıdığını söyleyerek, “Eğitim ve öğretimde uygulanacak yöntem, bilgiyi insan için bir süs, tahakküm aracı veya medeni bir zevkten ziyade, yaşamda başarılı olmayı sağlayan pratik ve kullanışlı bir araç haline getirmektir” sözlerini hatırlattı.

ANKARA KULÜBÜ DERNEĞİ’NİN 100 YILLIK TARİHİ

Ankara Kulübü Derneği Genel Sekreteri Kadir Çimen, söyleşi öncesinde yaptığı açıklamada, derneğin 13 Ekim 1925’te Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatlarıyla kurulduğunu ve başkentin ilk sosyal cemiyeti olduğunu belirtti. 1932 yılında Halkevleri bünyesine alınan dernek, 1947’de yeniden kurularak faaliyetlerine devam etti. Çimen, derneğin günümüzde özellikle Seymenlik ve Bacıerenlik kültürü üzerine yoğun çalışmalar yaptığını ve bu alanda eğitimler verdiğini ifade etti. 100. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Ankara Söyleşileri”nin mayıs ayına kadar devam edeceğini, yaz arasından sonra Ekim ayında yeniden başlayacağını söyledi.

Söyleşinin sonunda katılımcılar, Ankara’nın kültürel mirasının korunması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda görüş alışverişinde bulundu. Prof. Dr. Kırpık, bu tür etkinliklerin kentin tarihinin ve kültürünün anlaşılması açısından büyük önem taşıdığını vurgulayarak konuşmasını tamamladı. Ankara Kulübü Derneği Başkanı Dr. Metin Özaslan ve ANKESOB Başkanı Hüseyin Ar’ın da hazır bulunduğu etkinlik, Ankara’nın tarihi ve kültürel değerlerini gündeme getirerek, kentin kimliğinin korunması ve yaşatılması konusunda farkındalık oluşturmayı amaçladı.

HABER: Gazete Ankara Dijital Haber Portalı