Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Pandemi Sonrası Türkiye Ekonomisi Dünya Ortalamasından 2 Kat Fazla Büyüdü"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Müşterek Konsey Toplantısı'nda reel sektör ve iş dünyasına hitap etti. Yılmaz, Türk ekonomisinin son yıllardaki performansını ve küresel ekonomideki "yeni normali" değerlendirdi.
Pandemi Sonrası Büyümede Liderlik
Türkiye ekonomisinin 2003-2024 döneminde yıllık ortalama %5,4 büyüme kaydettiğini belirten Yılmaz, özellikle pandemi sonrası döneme dikkat çekti. Yılmaz'ın verdiği çarpıcı rakamlar, Türkiye'nin küresel performansı ikiye katladığını gösteriyor:
"Pandemi öncesini 100 kabul ederseniz, dünya ekonomisi son 4-5 yılda 115'e yükselmiş. Türkiye ekonomisi ne olmuş aynı dönemde? 100 iken 130 olmuş. Dünyadaki performansın aşağı yukarı iki katını gerçekleştirmişiz."
Yılmaz, sorunlar olsa da ülkenin kamu ve özel sektörle gösterdiği bu dirençli ekonomik performansı görmezden gelmemek gerektiğini vurguladı.
Küresel Sırada Yükseliş ve Kişi Başı Gelir
Türk ekonomisinin nominal dolar bazında ve satın alma gücü paritesindeki küresel sıralamasını açıklayan Yılmaz, önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirtti:
-
Büyüklük Sıralaması: 2002'de 21. sırada olan ekonomik büyüklüğümüz, 2024'te 17. sırada. IMF tahminleri gerçekleşirse, bu yıl sonu itibarıyla 16. büyük ekonomi haline geliyoruz.
-
Satın Alma Gücü Paritesi: Geçen yıl 12. sırada olan Türkiye, IMF tahminleriyle 11. büyük ekonomi konumuna yükselecek.
-
Kişi Başı Milli Gelir: 2002'de 3 bin 600 dolar civarında olan kişi başına milli gelirin, bu yıl 17 bin doların üzerinde bir rakamla kapatılması bekleniyor.
Ayrıca, Türkiye'nin ilk defa nominal dolar bazında toplam ekonomik büyüklüğünü 1,5 trilyon doların üzerine çıkardığını ifade etti.
Finansal Güç ve Yatırımlar
Türkiye'nin uluslararası sermaye daralmasının yaşandığı bir dönemde doğrudan yatırım çekebilen ülkelerden biri olduğunu belirten Yılmaz, 2025 yılının ilk 9 ayında uluslararası doğrudan yatırım girişlerinin bir önceki yıla göre yüzde 45,5 artarak 11,4 milyar dolara ulaştığını kaydetti. Ankara'nın, Google ve Turkcell iş birliğiyle gerçekleştirilecek 3 milyar dolarlık yatırıma ev sahipliği yapmasının da sevindirici bir gelişme olduğunun altını çizdi.
Yılmaz, Merkez Bankası rezervinin 28 Kasım itibarıyla 183,2 milyar dolar olduğunu belirterek, halkın yastık altı rezervi sisteme dahil edilebilseydi Türkiye’nin risk göstergelerinin çok daha aşağıya ineceğini ifade etti.
Dezenflasyon Süreci ve Beklentiler
Ekonomi yönetiminin temel hedefinin dezenflasyon süreci olduğunu yineleyen Yılmaz, enflasyonun yüzde 75,5'lik zirveden 44 puanı aşan bir düşüşle yüzde 31,07 seviyesine indiğini kaydetti.
Yılmaz, reel sektör ve hane halklarında enflasyon beklentilerinin düşmesine rağmen, hedeflenen seviyede olmadığını belirterek bu beklentileri aşağı çekmenin önemine değindi.
ENAG Eleştirisi
Yılmaz, enflasyon beklentilerinin yüksek olmasında sosyal medyadaki algıların etkili olduğunu belirterek, ENAG gibi yapıların ürettiği istatistikleri eleştirdi:
"ENAG'ın uluslararası bir geçerliliği yok. Metodolojisi sağlam değil. Uluslararası hiçbir geçerliliği yok. Hangi datalara baktığı belli değil, şeffaflığı yok. 3-5 kişilik bir grup bir takım internet ortamında bir şeyler toplayıp topluma bir algı pompalıyor."
Tarıma Büyük Kaynak Ayrıldı
Gıda güvenliğinin önemine vurgu yapan Yılmaz, tarımsal üretim için bütçeden bu sene 940 milyar liraya yakın bir kaynak ayrıldığını, bunun destek, kredi subvansiyonu, sulama yatırımı ve vergisel vazgeçilen rakamları içerdiğini belirtti. Gelecek yıldan itibaren tarımsal destekleme sisteminin su ile ilgili konularla yeniden şekillendirileceğini ifade etti.

Haber Editörü: Hasan Mutlu
E-posta: bilgi@gazeteankara.com.tr
WhatsApp Haber Hattı: +90 531 512 62 32
YORUM YAP