Türkiye’nin Nüfus Geleceği Alarm Veriyor: 2100’de İlk 50’nin Dışında Kalabiliriz
TÜİK verilerine göre Türkiye’nin nüfusu 85,6 milyon, BM temelli uluslararası tahminlere göre ise 87,7 milyon civarında. Uzmanlar, 2100’de bu rakamın 50 milyonun altına inebileceği ve ülkenin dünya sıralamasında ilk 50’nin dışına düşebileceği uyarısında bulunuyor.
Türkiye’nin Nüfus Sıralamasındaki Gerileme Riski
ANKARA / Gazete Ankara Dijital Haber Portalı Haber Merkezi- Ulaştığımız TÜİK’in Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre Türkiye’nin nüfusu 31 Aralık 2024 itibarıyla 85 664 944 kişi.
Birleşmiş Milletler verileri temel alınarak hazırlanan Worldometers tahminine göre ise Türkiye’nin 2025 ortası itibarıyla nüfusu 87,7 milyon civarında ve ülke dünya nüfus sıralamasında 18. sırada yer alıyor.
Tarihçi ve akademisyen Prof. Dr. Erhan Afyoncu, mevcut projeksiyonların dahi iyimser olabileceğini vurguluyor. Afyoncu’ya göre, ciddi tedbirler alınmazsa 2100 yılında Türkiye’nin nüfusu 50 milyonun altına düşebilir ve ülke, dünya sıralamasında ilk 50’nin dışında kalabilir.
Demografik Daralmanın Olası Yansımaları
1. Sosyal Etkiler
Nüfus azalması yalnızca rakamlarla sınırlı bir durum değil; toplumun yapısını ve yaşam biçimlerini kökten etkileyen bir süreçtir. Türkiye açısından öne çıkan sosyal sonuçlar şunlar olabilir:
Yaşlı nüfusun artışı: Genç nüfus oranındaki düşüş, yaşlı bağımlılık oranını yükselterek sosyal güvenlik sistemini zorlayabilir.
Kültürel dönüşüm: Kırsal bölgelerde nüfusun seyrelmesi, geleneksel kültür ve mirasın korunmasını güçleştirebilir.
Göç baskısı: İş gücü açığını kapatmak için göçmen kabulü ve uyum politikaları öncelikli gündem haline gelebilir.
2. Ekonomik Etkiler
Demografik daralma, ekonomik büyüme ve kalkınma üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Muhtemel ekonomik yansımalar şunlardır:
İşgücü daralması: Çalışabilir nüfusun azalması, üretim kapasitesinde düşüşe neden olabilir.
Tüketim talebinde gerileme: İç pazarın küçülmesi, ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir.
Emeklilik sistemi baskısı: Çalışan/emekli oranının bozulması, sosyal güvenlik fonlarının sürdürülebilirliğini tehdit edebilir.
3. Politik ve Jeopolitik Etkiler
Nüfus, bir ülkenin küresel güç dengelerindeki pozisyonunu doğrudan etkiler. Türkiye için olası riskler şunlardır:
Bölgesel güç dengeleri: Nüfus kaybı, Türkiye’nin bölgesel ve küresel nüfuzunu azaltabilir.
Askeri kapasite: Askerlik çağındaki genç nüfusun azalması, savunma planlarında revizyon gerektirebilir.
Uluslararası rekabet: İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin gerisinde kalmak, diplomatik masada etkisini sınırlayabilir.
Uzmanların Önerdiği Stratejik Tedbirler
Uzmanlara göre, bu tabloyu tersine çevirmek ve nüfus dengesini korumak için çok yönlü bir stratejiye ihtiyaç var:
Aile politikalarının güçlendirilmesi: Doğum oranlarını artıracak teşvik ve destek programlarının hayata geçirilmesi.
Göç yönetimi: Nitelikli göçmenlerin kabulü ve uyum sürecinin planlı şekilde yürütülmesi.
Çalışma hayatında esneklik: Kadın istihdamını artıracak düzenlemeler, doğum sonrası iş güvencesi sağlanması.
Eğitim ve sağlık yatırımları: Genç neslin eğitim ve sağlık alanında güçlendirilmesiyle verimliliğin artırılması.
Haber Kaynağı: TÜİK ADNKS 2024 verileri, BM nüfus projeksiyonları (Worldometers), Prof. Dr. Erhan Afyoncu açıklamaları
Haber Editörü: Dr. Oğuz Poyrazoğlu – Kurucu, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Haber Portalı: Gazete Ankara Dijital Haber Portalı – Politika Haberleri Servisi
E-posta: opoyrazoğlu@gazeteankara.com.tr
WhatsApp Haber Hattı: +90 531 512 62 32
YORUM YAP